MAHALLE
SELAHATTİN ENİS
SAYFA SAYISI: 286
Yazar Gürcistan Atabek Hanedanı soyundan gelmektedir. Türkiye’nin Emile Zola’sı olarak tanınmaktadır. I. Dünya Savaşı’nda askere alınınca hukuk öğrenimini yarıda bırakmak zorunda kalan yazar, yedek subay olarak İstanbul’da görev yapmıştır. Türk edebiyatında realizmin öncülerindendir. 50 yaşında vefat eden yazarın son olarak yazdığı romanıdır.
Peyami Safa’nın “Ömer Seyfettin’le beraber ilk sayılı hikayecilerimizden biriydi” dediği Enis, hemen hemen tüm eserlerinde Osmanlı İstanbul’unun son dönemlerini ele almıştır. Kullandığı dilin akıcılığına rağmen, bu eserinde çok fazla Arapça ve Osmanlıca kelimelere rastlamak mümkündür.
Başlıca romanları arasında Neriman (1912), Zaniyeler (1923, 1989), Sârâ (1926), Cehennem Yolcuları (1926), Orta Malı (1926), Ayarı Bozuklar (1926), Endam Aynası (1927) sayılabilir.
Yıllar sonra savaştan dönen Rüştü’nün, eşini ve bebeğini bulmaya çalışırken karşısında, yangından yıkılmış virane evini bulması ve bundan sonra eşine, oğluna kavuşma çabasını okuyacağınız sürükleyici bir eser. Bu arada evsiz kaldığı için polislerin yardımıyla bekçilik yapmaya başlayan Rüştü’nün bu göreve başladığı mahalledeki insan manzaraları ile kendisi gibi bekçilik yapan üçkağıtçı Yunus Ağa ve Numan Ağaların hikayelerine de tanık olacaksınız. Sıkılmadan okuyacağınız son derece güzel akıcı bir kitap.
Alıntılar
Hayatta edindiği tecrübelerden aldığı netice şu idi ki çok zaman sükût bir çuval sözden daha etkiliydi. (Sf:191)
Ne tuhaf… İnsanlar, kendi gözlerinin önünde gömülmüş olmalarına rağmen, sevdiklerinin ölümüne bir türlü inanamıyorlar ve her yerde onların hayallerini buluyorlar.(Sf:279)
Ebru IŞIK