Karagöz Karagöz’dür. Hayâl Oyunu’dur. Perde oyunudur. Perdede deri tasvirlerle oynatılır. Usta çırak yoluyla mesleği öğrenen, sanata yıllarca emek vermiş sanatını özümsemiş sanatçılar tarafından icra edilir. Bunun dışında hangi isimle ve ne şekilde yapılırsa yapılsın ucubeliktir, sahtekârlıktır, yozlaşmadır. Yapan da yaptıran da bu sıfatlar üzeredir. Karagöz tiyatrodur. Zor, özgün kendinden menkûl...
Ömür bir yerlerden tanıyorum sanki seni Basmahaneden mi yoksa kaleden mi Bir duvarın dibinde ıslak köpeğinle Yarısı tükenmiş şarap şişen elinde *** Altınızda ıslak bir karton kirli çorabın Saç sakal küsmüşken berbere Üstelik dermanın da kalmamış yürümeye Ah be ömür hep sürünüyorsun yerler de *** Tanıdım ..tanıdım .Seni görmüştüm şaraphanede...
Hayat denizine düşürüldüm deTutunmak istedim dal bulamadımDoğruluktan ayrılmayım dedim de……….Doğruya gidecek yol bulamadım……….Bu yüzden kimseyle dost olamadım Yıllar yılı kara kara düşündümBazen yontuldum da bazen aşındımO il senin bu il benim taşındım………İkamet edecek il bulamadım……..Bu yüzden kimseyle dost olamadım Bazen öfkelendim bazen de kızdımVallahi bu tatlı canımdan bezdimKalemler boşaldı yazdım...
BİR DELİBAN VAKTİ —————- Yayla rüzgârında iğde kokumsun, Desem sana bilmem doğru olur mu? Ben dalgada deniz, sen bende kumsun, Martılar uçursam seni bulur mu? İlmihâl mızrağı batar döşüme, Serçe eti damağımda panzehir. En yüce alkışı salma düşüme, Sen bende Zühre ol, ben sende Tâhir. Başıma atılan taşıdır körün, Ne...
Çocuktum. Ailemle beraber Gördes kırsalındaki bir Yörük damında yaşıyorduk. Yılın tam da bu günlerinde, yakınlardaki bir kasabadan yaşlıca bir amca eşeği ile helva satmaya gelirdi. Evimize yaklaştığında “Helvacı geldi! Köpük Helvacı geldi!” diye bağırırdı. Biz hemen koşar, köpeklere “Hoşt” der helvacı amcayı eve buyur ederdik. Parası olana parayla, parası olmayana...