Gece indirirken siyah peçesini,Aminlerime umutlar ekleyip düşler gördüm hadsizce,Hayret,Gözü kapalı buluyor yıldızlar ahengini. Ne elzem bir his,Göğün rahmine düşmeden bir esinti,Üryan kalmışlığımla recm etmek düşlerin kıyılarına vuran mazimi. Ve ne hislidir ki gecenin melali,Pırpırlanırken yürek,Islak kirpiklerden süzülenler öperken elmacık kemiklerimi,Bir bukle kokunun müebbetindeyim. Kafam bozuk,Saatim de bozuk,Dişleyip durduğum pilin suçu...

Beni yaralamayın, zaten yaralıyım, Önümden gelin, arkadan vurmayın, Arkamdan vurmayın, ararım önden, Vursanız da erkek gibi önümde kalın. *** Arka gözüm yok ben de aldırmam, Aldırsam bile hain hançeri olmam, Hançerle arkadan vurup kaçmam, Yolumdayım, haini hesaba almam. *** Sırt dayayacak ne dağ, ne dayım, Kapı açılsa, erlik dünyası pazarım,...

Sevgi Açsın Çiçekler Hüseyin Erdoğan Depremler vurmasın Gönül dağına Kalpler kırılmasın Yürekler acımasın Bir ömür Çılgınca yaşansın Aşklar sevdalar Susmasın Türküler şarkılar Dünyaya hayata Sevgiyle baksın İnsanlar Nemlenmesin Buğulanmasın Yaşlanmasın Ağlamasın Gözler Islanmasın Yanaklar Sevgi açsın Bütün çiçekler Aşk koksun Kırlar Bağlar bahçeler Herkes Delicesine Sevsin sevilsin Eksilmesin Azalmasın Yarım...

BEN OLAYIM ogün orpars … Tuttuğun çay kaşığı, Bir bardak… İlk yudumladığın çay ben olayım. Güne açtığın pencere, Dokunduğun tül perde… Odana dolan güneş, ilk nefes olayım. Dokunduğun çatal, kaşık, tabak her ne varsa…İçtiğin bir yudum suyun, Damağında kalan son tadı olayım. Sokağa çıkan ayakkabın, Parmak ucunla bastığın her kaldırım…...

Ömür bir yerlerden tanıyorum sanki seni Basmahaneden mi yoksa kaleden mi Bir duvarın dibinde ıslak köpeğinle Yarısı tükenmiş şarap şişen elinde *** Altınızda ıslak bir karton kirli çorabın Saç sakal küsmüşken berbere Üstelik dermanın da kalmamış yürümeye Ah be ömür hep sürünüyorsun yerler de *** Tanıdım ..tanıdım .Seni görmüştüm şaraphanede...

İnecek Var Meral Bayat … Biz ne güzel çocuklardık! Umudumuz masmavi gökyüzü gibi uçsuz bucaksız … Hayallerimiz arş-ı ala gibi sonsuzdu. Kırlarda kuşlar gibi özgürdük. Çiçeklerler gibi toprakla buluşurduk. Kelebeklerle kanat çırparak uçardık. Taş topraktı bizim oyuncaklarımız. Börtü böcektir hayattaki renklerimiz. Yılanın bile üstünden atlardık! Çünkü korku nedir bilmiyorduk. Evet...