Postmodernizm akımının önemli isimlerinden Italo Calvino, 1960 yılında yayınlanan I Nostri Antenati (Atalarımız) adlı kitabında yer alan fantastik hikâyeleriyle uluslararası bir üne ulaştı.
Millete diyeceğine Sen kendine bak Ramazan Bu haltı yiyeceğine Gel kafaya tak Ramazan Herşeyi hazır beklersin Dert üstüne dert eklersin Araba gibi teklersin Bunlar sana hak Ramazan Evde kaldın evde kaldın Sen kimleri örnek aldın Boşa hayallere daldın Bir sigara yak Ramazan Alparslan der ki darılma O yastıklara sarılma Biliyorum...
Deprem yıktı heryeri Bayraklar indi yarı Gidenler gelmez geri Dayanışma zamanı * Her yer enkaza döndü Nice ocaklar söndü Yürekler pişti yandı Dayanışma zamanı * Pazarcıkda en başta Adıyaman maraşta Diyarbakır da yasta Dayanışma zamanı * Adana Antep Kilis Osmanyede yandi şiş Malaytayada gözler yaş Dayanışma zamanı * Yaşlar sel...
Bu dünyaya yeniden gelseydim ben sevmek için yine seni seçerdim Seni sevmekte kendimle yarışırdım her seferinde kendimi geçerdim Delice bir sevda rüzgarı olurdum gönül dağında delicesine eserdim Estikçe senin ayaklarını efsanevi aşkımla sevdamla yerden keserdim Yer yüzünde güz yaşansa da bütün bahçeler sararsa solsa kurusa da Seninle hazan mevsiminde bile...
KÜSTÜN MÜ NAZLI CAN Fakioğlu Abidin Küstün mü Nazlı can gülmüyor yüzüm Ne dedim de gayri geçmiyor sözüm, Akıtır yaşları kanlıdır gözüm Ne dedim de Nazlım gülmez sin bana? Özüm özünde dir yolum Yolunda Kurban olsun bu can senin uğrunda, Kaldır kollarını dola boynumda Küstün mü Nazlı can dönmez...
Neden yüzün hiç gülmüyor diyorlar Ruhen huzur bulamadım, üzgünüm Hakkı bilmeyenler hep hak yiyorlar Haksızdan hak alamadım, üzgünüm Savaş verdim tekim gücüm yetmedi Kemiren ihtiras bizden gitmedi Doğruyu dürüstü kimse tutmadı Nedenini bilemedim, üzgünüm Becerip başardım denmez aferin Saygı gösteririm sevgi beklerim İçimdeki yara derin mi, derin Yaraları saramadım, üzgünüm...