İki cinayet, üç şüpheli ve keskin bir sorgulama.
Adaletin terazisi dengede mi kalacak?
Gerçek, yalancının maskesini düşürecek mi?
Yoksa adaletin kılıcı masumları mı yaralayacak?
Bir başyapıt olan bu film sizi ahlak, vicdan ve adaletin sınırlarında bir yolculuğa çıkarıyor.
Kimin suçlu, kimin masum olduğuna karar vermek için nefesinizi tutacaksınız.
“Le Glaive et la Balance” ya Türkçesiyle “İkisi Suçlu” filmi, suçun gölgesinde insanlık sınavı.
Sonuç, sınıfta kalan insanlık…
Oysa ki; “İki şey var ki, ruhumu hep yeni, hep artan bir hayranlık ve müthiş bir saygıyla dolduruyor: üzerimdeki yıldızlı gökyüzü ve içimdeki ahlak yasası.” demişti Immanuel Kant…
Ama; “İnsan anlamayacak… Ki insan; insanlara olan görevini yerine getirdiğinde Tanrı’nın komutlarını da yerine getirmiş olacak ve bunu yerine getirdiklerinde sonuç olarak daima Tanrı’nın hizmetinde olmuş olacak. İnsanın hareketleri ahlâksal olmadığı sürece başka türlü Tanrı’ya hizmet etmeleri de olanaksızdır.” da demişti, öyle değil mi?
https://www.truvaedebiyatdergisi.com/…/ikisi-suclu…
Serhan Poyraz