Ey güneşi bekleyen kuru asmam Dudakları kırmızıya dönen üzüm tanem Hatıralarında gölgelenirken aklıma gelen, Ey yeşilliğin en güzel zamanı Her gün bahçende ilk baharın hissiyle yaşıyorum. Ey ömürlük derdim şarap suyum; Etme, sarhoş deme bana İçmek mi? Asla! Kalbim demleniyordu aslında Gözlerim şişmiş, dolu dolu; Serseri sokaklarda ayyaş, ayyaş dolanıyor...
Sana öyle muhtacım ki, götür beni buralardan. Dağıt sadakan olayım Kurda, kuşa; hiç fark etmez. *** Dile dolandım söz gibi Basıp geçtiler iz gibi Yandım tutuştum köz gibi Ocağımda duman tütmez. *** Bir yudumluk sevgin ile, bağla beni gonca güle. Dile, ne dilersen dile Ömrü feda etsem yetmez. *** Borçlu...
Eski bir fotoğraf albümünü elinize aldığınızda, zamanın sessiz fısıltılarını duyarsınız. Solgunlaşmış renkler, yıpranmış kenarlar, tanıdık ama bir o kadar da yabancı yüzler… Her bir fotoğraf karesi, bir zamanlar var olmuş bir dünyaya açılan bir penceredir. O dünyada kahkahalar yankılanmış, gözyaşları akmış, umutlar yeşermiş ve hayaller kurulmuştur. O fotoğraflardaki insanlar, çoğu...
Dinle oğlum çırak söylediğimi anlamamışın Söylediklerimi kulak ardı etmişsin Sen hiç bir şey öğrenmemişsin Kuru ağaç gibi kalmışsın *** Dinlemedin demek ki ihtiyar ustanı Kapatmışsın söylediklerime kulaklarını Anlatamamışım sana hayatı Seç dedim sahte olan dostluklarını *** Demek ki beni hiç dinlememişsin çırak Desem ki sana ahmak Değilsin ki sen ahmak ...