Sen o kadar genç güzel asil zarif sevgi dolu bir kadınsın Her gün uyanınca yatıncaya dek fotoğraflarına bakarım Kimse görüp de sevmesin diye seni gözlerimde saklarım Her sabah değişik renklerde açan farklı kokan baharsın Herkes kıskansın diye seni bir gül gibi göğsüme takarım Ben sevgi dolu duygu yüklü aşkla süslü...
O Akşam Bana o akşamı hatırlatmayın Harabeye dönüp kaldım o akşam sanki yüreğime döşendi mayın Dirilip,dirilip öldüm o akşam Tutunduğum dallar kaldı elimde Sözler düğüm,düğüm oldu dilimde Girdaba kapıldım sevgi selimde Efkar denizine doldum o akşam Bir boşluğa düştüm ve o haldeyim Kırk yılı aşkındır gurbet ildeyim Toprak çoraklaştı su...
Evleri duvarları yuvaları Betondan değil yine taştan örün Betona çevirdiniz ovaları Geri yıkında tekrar baştan örün * Atamız boşuna mı böyle yaptı Yaptığı hesap çok iyi hesaptı Şimdikiler ise bu yoldan saptı Üçten değil azizim beşten örün * En ufak bir depremde yıkılmasın İnsanların canları sıkılmasın Tarihin çizgisinden çıkılmasın Tecrübe...
Ah o analar Devrim yürekli Devrimleri doğuran analar Elleri öpülesi Baharın sevincine Tohumun isyanına, benzeyen yürekleriyle Bize Bize can veren analar… Munzur, Ararat kadar yüce Dersim kadar ağıtsal Amed zindanları gibi çığlık çığlığa Can verip sır vermeyen Devrim yürekli Yiğitleri doğuran analar O analar’ki acıyla yoğrulmuş Yoklukla hasretle sınanmış Bıçak...
Dostum, İnan ki hepsi doğru… Ve hepsini bilerek yaşadım. Ama… Ama hiç sanma ki, aldandım. Ben, Ben şu aşkın tuzağına zamanında, hep bilerek kandım. Her bir yara, bir madalyadır şu yüreğe aldığım… Çok fazla tecrübe yaşadım. Ne usandım, ne de birine takıldım. Kötü bir huy mu? Bilemem. Bitti mi, biter...
TAVAN ARASINDA Ey yar!! Biliyor musun? Dün duvarları üşümüş, Tavan arasında ki Sağır odamda, Hazandan kalma, Üç yaprak vardı. Yalnızlık, gece ve sessizlik. Hani sabah şafak sökmeden pencereyi açar o güzelim tabiatin kokusunu içinize çekersinizya; işte öyle biri Mehmet Emin TURGUT…içinize ne kadar çektiyseniz o kadar Şair ruhlu oluyorsunuz…Benim için...