Bir eser paylaşacağım ama, ondan önce söylemek istediklerim var. Sair konularda da eserler okumam sebebiyle, arada kısacık kesintiler de olsa 30 yıldır felsefe ile uğraşıyorum. Ya da belki de o benimle uğraşıyordur. Hiç önemi yok. Önemli olan felsefenin, El Kindi ve Farabi ve birçok feylesofun dediği gibi, bir hikmet arayışı...
Ben seni gerçekten ömürlük sevmiştim Sana yürekten belki de binlerce kere Ey genç güzel asil zarif sevgi dolu duygulu kadın Sana aşığım seni seviyorum demiştim Bu gidişin ne tarafaydı nedendi acelen mi vardı? Bir yere mi yetişecektin? Sana onlarca kez gitme ömrümüzce anı yaşayalım dedim Dinlemedin dikkate almadın acele ettin...
Çuvaldan elbise… Her elbisenin altında yatan bir hikaye olduğuna inanırım, fakat çuvaldan yapılmış bir elbisenin fikri beni özellikle heyecanlandırdı. Araştırmalarım sırasında, 1930’lu yıllarda yaklaşık 3.5milyon kişinin zorunluluktan çuvaldan elbise giydiğini öğrendim. Günümüzde istediğimiz her şeyi rahatça giyebiliyoruz, peki ya o zamanlar? Kavurucu sıcaklarda bir çuvaldan elbise giymek zorunda kalmanın nasıl...
Dinlemeyen, anlamayan ve yanlış anlayanlardan kaçarken, özgürlüğü kendisinde hapsettiği yalnızlıkta bulan gencin romanı… Yazarın tiyatroman kavramı ile tanımladığı romanda bir gencin gözünden gerçek, düş ve sanrı üçgenine sıkışan insanın çaresizliği anlatılmaktadır.Bu sıkışmışlık içerisinde var olma mücadelesi veren genç bir gün bir yolculuğa çıkar. “Yol” un metaforik bir imge olarak kullanıldığı...