Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
23°C
İstanbul
23°C
Parçalı Bulutlu
Salı Yağmurlu
18°C
Çarşamba Çok Bulutlu
18°C
Perşembe Hafif Yağmurlu
17°C
Cuma Parçalı Bulutlu
20°C

EŞ SEÇİMİNDEKİ HATA

19 Eylül 2025 12:18
37
A+
A-

                Eş seçerken yapılan en büyük hatanın başında ne gelir?

                Erkeğin, kadının güzelliğine göre seçim yapması, güzelliğine âşık olması ilk hatadır. Kadının yüzündeki tebessümünden çok fazla etkilenmesidir. Bedensel ve ruhsal olarak cinsellik duygularının kabarmasıdır. Hoşlandığı aslında karşı tarafın ailesi ve alışkanlıkları değil, bedensel arzusunun daha ağır basmasıdır. 

                Kadın tarafında ise, aşırı sevgi ve duygusallığın karşısında her şey hoşuna gider. Hele hele alilerin istemediği bir evlilik olacaksa ve erkek; “Ben senin için gerekirse aileme karşı çıkarım, seni bırakmam” gibi sözleri duyan kız, bu erkeği asla kaçırmak istemez. Duygularına göre hareket eder, bazı gerçekleri göremez. Bir an önce yuvasını kurup evlilerin dünyasına giriş yapmayı ister.

                Oysa her şeyin olduğu gibi tensel açlık ve doyumun da bir süresi vardır. Bazı evliliklerde eşler, karşılıklı bedensel açlık bitince evliliğin çok farklı bir sürecin yürütülmesi gerektiğinin farkına varırlar. Bu farkındalığın bilincinde olanlar kendilerini karşı tarafla, -yani karı koca arasında- saygıyı yitirmeden ilişkilerini sürdürmeyi başarabildiklerinde yollarına aile olarak devam edebilirler.

                Hassas nokta ise, tensel açlığın her ne kadar evliliklerde çok önemli olmuş olsa da, tek başına asla yeterli olmadığının farkına varılmasıdır. Karşılıklı anlayış başladığında ise olumsuz süreçlerde birbirlerine destekleri daha çok artar. Erkeğin bir sıkıntısı olduğunda eşinin sarılması, olumlu sözleriyle avutması, kucağına yatırıp saçlarını okşaması ve sohbet etmesi ailede birçok sorunu değil, her sorunu çözer…

                Bu döngüyü aşamayan eşler ise sürekli birbirlerini suçlamaya devam ederler. Küçük önemsiz şeyleri büyütürler, en ufak bir şey kavga konusu olabilir.

                Öte yandan ilişkilerde en önemli konu eşlerin ekonomik özgürlükleridir. Bu gücü olmayan kadınlar bir çeşit kocalarına katlanmak zorunda kalırlar ki, yaşamları sürekli yarı mutsuzluk içinde geçmeye başlar.

                Tanrı, tüm erkeklere hayallerindeki kadını kısmet etsin…

                Tüm kadınlar da bekledikleri o atlı prenslerine bir an evvel kavuşsunlar… 

[Aşk Yazarı Mustafa Çifci®- Haziran 2024]

ETİKETLER: , , , ,
Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.