ELVEDA VİRTÜEL
YUSUF GÖKBAKAN
…
On dakika ayır bana.
Her ne ola ki özletirse kendini, öldürür.
Ben, ben üstü bir tavır ile
Çıktım yola üryan topraklarda.
Atölyeler ve fabrikalar..
Kumaş kokusu , siyanür, sülfür
İçimde emekleyen yara
Melhem çal, yanıklara yoğurt sür..
Ninemin her biri altın vasiyeti
Vasiyetim olsun yarınlara.
Üç birlik bu hayat;
Koca değil, şu gökbaz çınar hariç.
Her nasıl ki tümsel varsayımlar,
Yarımcıl düşüyor zamane suhuflara
İmbiklenmek için uzaklaşmak lazım,
Biliş gücüm diriyken daha.
Uzaklaşmak … gönle varasıya !
Sızmalısın gözlerden halbuki
Günahçama yazılıp
Şu masum işvecik hariç
Özüyle de sevapçama.
Tüm cilveler kırpık ,
Kirpik titrek,
Sensiz olmuyor hiç.
Ayıklanmamış sözcüklerle başlıyor her şiir.
Şiir dediğin eni konu,
Alaturka bir içleniş,
Mit bulaşmış zehir,
Muhtemeller arasında
Nevrotik bir hak ediş.
Savrukluk dediğin ,
Kavrukluk üzre bir alev, eni sonu;
Kadınlar boşluğa gebe.
Mahkum boşunalığa her bir doğum.
Ağır bir vergisi olacak belki yakında merhametin de.
Acımak lüks iş.
Asırlarca/ hasırlarca / hâlâ
Toplanamayan huzur..
Formüle edilmemiş çocuk uykusu kadar bir kut,
Biberon içinde genler,
Serçe bakışlar / alık
Ben ise hakikat peşinde gürbüz yel
Gürültülü branda.
Muta dair tüm söylenceler yalan,
Hayli yorgun dünyada.
Çoğulcul budalalık…
Velhasıl iki yüzlü bile değil
Yüzsüzlük açıkça
Gölgem ah yorgan gölgem,
Ne kadarca muhtaç ışığa!
Kedi ,
Bir körpe bakıştan sonra dondu,
Kuşun ayağı da..
Değillediğim her şey, hor görü.
Bir körpe yalvarış sonrasıydı su götürmez sızı
Afallayan çağ,
Bu sebeptendir afallatmıyor akidemi göğsümde.
Kışkırtıcı yanım
Takdis ettiğim hoş görü.
Bulut motiflerinde şifreli bu sebeptendir
Kimsenin anlamadığı sancım.
Selam sana, akmaya hevesli kanım!
Tilmizlerin arasına saklandım git vakit
Öğrenmek için sahibinden vahyi.
Başladı sürgün yoktan var;
Hep edenin adıyla hiçten.
Meydan okudum, fermanlar buyurdum, cüretkar,
Uçurum ehline kadar ulaştı nefesim,
Tüy düşürdüm ebabillerden.
Bulanık bakana
Net görünmek azmiyle.
Milini söktüm gözlerin.
Sonra dualandım kendim için!
/ Arındır beni ey kut!/
Alkmene’yi ayartan aysız güneşsiz,
Çamurlu tutkudan.
Mat ışıklardan/ cümle ışıksızlıklardan korkuyorum çünkü;
Çünkü korkumun farkında bu örü.
O yüzden mağara ağzında örümcek
Sığınmakta ayet berraklığına.
Körpe ses , ses verdi son dönemeçte:
Renksiz cümbüşlerde ne gezer renk!
Nakarat:
Geçimine talip ol aydınlığın
Kulak ver , ki bu çağrıdadır ahenk!
Anladım ,cetvel düz.
Mazlum bir ele yapışmış
Bir başka mazlum elle
Kıraç ve kurak,
Topraklardan kurtuluş benimki.
Öylece savuruyorum edersizlik cüzdanını
Bol imli , çeldirici uçurumlardan
Tasmasından iblisin, azade olma vakti.
Benimki dediğim aslında bizimki:
Aldanmışlıktan adanmışlığa ritüel!
Bengi hissetmekten çok,
Bengi olmak sonsuzluğun
Vedalanıyorum ilanihaye, soyut karmaşadan
Elvada virtüel!
…