BAY KATİL
DEAN R. KOONTZ
319 SAYFA
Tatminsizlik öfke doğurur; öfke nefrete götürür; nefret şiddeti yaratır… ve şiddet kimi zaman….
Marty Stillwater, polisiye romanlar yazan, sorunlu çocuklarla ilgilenen bir aile danışmanı olan eşi Paige ve iki küçük kızları ile yaşayan bir yazar. Yazdığı kitaplar son günlerde oldukça beğeni toplayan, hatta bir kaç dile de çevrilen Marty, son kitabı üzerine çalıştığı bir gün anlamsız bir tedirginliğe kapılır. Ona ve mutlu ailesine büyük bir tehlikenin yaklaşmakta olduğu hissi öyle kuvettlidir ki, bu tedirginlik anında kısa bir şuur kaybı yaşar. Oysa hayatlarında her şey yolundadır. Büyük kızları Charlotte’nin yaşadığı üzücü hastalık günleri geride kalmış, sevgi ve saygının hakim olduğu günler hüküm sürmektedir Stillwater ailesi için.
Ne yazık ki Marty hislerinde yanılmamıştır. Biyolojik bir ölüm makinesi olarak tasarlanmış olan Alfie, adım adım bu güzel aileye yaklaşmaktadır. Sadece aldığı komutları yerine getirmek üzere eğitilmiştir gerçekten de Alfie. Fakat korkunç bir tesadüf sonucu eşi, çocukları ve hayatını çaldığına inandığı Marty’i yok etmek üzere bir anda ortaya çıkar. Aralarında telepatik bir bağ olan Alfie ve Marty’in mücadelesinde kim galip çıkacak dersiniz?
Müthiş bir heyecanın, hiç bitmeyen bir gerilimin eşlik ettiği bir kitaptı Bay Katil. Pek çok kitabında olduğu gibi fantastik ögelerinde eşlik ettiği bu macerayla yolunuz kesişir umarım, elbette bu tarz okuma sevenler için bu dileğim. İktidar ve güç kavgası, bu uğurda teknolojinin nimetlerinden hırsla faydalanma, kaos, intikam, dünyayı ele geçirme uğruna işlenen büyük günahlar, iyi ile kötünün savaşı ve elbette sevginin büyüklüğü. Severek okuduğum bir hikaye olması yanında bir çok filmden ve bu filmlerde yer alan değerli oyunculardan da bahsediliyor kitapta. Batman, Joker, Kuzuların Sessizliği, Elm Sokağı Kabusları (Freddy Krueger )serisi, Sapık, Harika Bir Hayat, Ölümcül Silah, Hayalet (en sevdiklerimden Patrick Swayze-Demi Mooore), Hannibal Lecter bunlardan bazıları. Filmlrrin yanı sıra en sevdiğim kalemlerden Stephan King’e de selam vermiş satırlarında Koontz. Okuyacak arkadaşlara şimdiden keyifle olsun diyorum.
“Hayır, o bir insan değildi.” “Bir şeydi o. Kötü. İçi kötü. Soğuk bir şey.”
Gününün değerini bil.
İyi bir roman ilaçtır.
Yaşamda garanti diye bir şey yoktu.
Ne kadar okumuş, eğitim görmüş ve uygar olursa olsun, insanın genetik mirasında hazır bekleyen vahşi onun da içindeydi.
O bekleme odasındakilerin bazıları sadece oturup sabit bir noktaya bakıyorlardı. Kimi yürüyor, kimi pencereden dışarı bakıyordu. Kulaklıkla walkman dinliyorlardı. Game Boy’la oynayanlarda vardı. Hepsi de vakit geçirmeye çalışıyorlardı. Ama dikkat etmiş miydin, korkuları ya da acılarıyla en iyi başa çıkanlar, en huzurlu görünenler, KİTAP OKUYORLARDI!
LÜTFEN KİTAP OKUYALIM!!!
Arzu ORTAÖREN