Merhabalar, yeni okumayı bitirdiğim Şen Yuva kitabının yorumu ile sizlerle beraberim.
Yazarımızın kalemini çok beğenerek okudum. Öykülerin içinde hayatımızda yaşadıklarımızı da hatırlamamız ve o günlere gitmemiz mümkün olmuştur. İstanbul Avcılar Kitap Fuarında tanıştığım değerli yazarımın kalemi ile tanışmak bu güne nasip oldu.
Ben değerli yazarımızın kalemi ile tanışmanızı ve Şen Yuva kitabını mutlaka okumanızı tavsiye ediyor, hepinize mutlu huzur dolu bir akşam geçirmenizi diliyorum. Değerli yazarım İnci Şimşek Yılmaz’ ın kalemi daim okuru bol imza ve dilekleri dopdolu olması temennilerimle…
Kitabın içerisinde 18 adet farklı öykü bulunmaktadır. Kitapta her öyküyü okurken şarkı sözleri, maniler ve ninnilerin olması beni tamamıyla etkiledi. Ayrıca yazarımızın yer ve mekan anlatımı da apayrı güzellikte idi.
Toplumun kanayan yarası olan kadına şiddet, kadın erkek ilişkileri genel olarak ele alınmış. Malum hepimizin bir hayatı var. Kadınlarımızı her daim el üstünde tutmamız gerekiyor diye düşünüyorum. Öykülerde de yazarımız kadınların bu hayatta neler çektiğini o kadar güzel bir dille anlatmış ki maalesef kadına bir ömür bile çok görülüyor.
Güneş tepelerin ardından yavaş yavaş yükseliyordu. Odanın içindeki renk cümbüşü siyahtan mora, morgdan turuncuya, turuncudan sarıya sarıdan beyaza doğru yavaş yavaş değişiyordu. ( Sayfa 9 )
Yalnızlık, tüm dünyayı sarmalayan, kimsenin görmediği ozon tabakasının yüzde birini oluşturan su olmasına rağmen, en çok o yağardı insanların üzerine. Gökten yalnızlık yağıyordu ve bundan kimsenin haberi yoktu. ( Sayfa 25 )
Pişmanlık denizinde yüzen küçük kağıttan gemileri çıkaracak güvenli bir liman bulamıyor insanlar bu yeryüzünde. ( Sayfa 91 )