DAVUT DEMİŞTİ !!!! Sen,Kral çıplaktı demiştin Hatta yetmedi,çırılçıplak dedin Sen dedin ki,keldir altı Takkenin Takke düşünce,kel çıkar ortaya Ahh..Be DAVUT !! Kıral çırılçıplak,gezinir orta yerde Kel ortada,takke yerde Kefen parası,Daltonların cebinde Şimdi,muhtaç olmuş,zekata,fitreye Ah..Be DAVUT !! Madem ekmeğin yok yemeye Ne diye gidersin, uçan sarayla,altın klozete Benim Can’ım can Gerisi...
Yetmişli yılların ilk yarısıydı. Ben dokuz on yaşlarında, ağabeyim de benden üç yaş büyüktü. Elli altmış kadar koyun ve birkaç keçiden oluşan küçük bir sürümüz vardı. Öğleden önce koyunlarla kuzular ayrı ayrı otlaklara götürülür, öğleyin koyunlar sağıldıktan sonra da birlikte otlatılırdı. Doğal olarak ben ailemizin kuzu çobanı ağabeyim de koyun...
Yıkıldı bir anda, dünyamTersine döndü, o büyük sevdamİçimde ki gülü, sensin solduranYalnızlar durağında, inecek var Git diyecek kadar, yokmu cesaretin Kalpte değil, dilde dilde sevdin İki yüzlüymüşsün, göremedim Yalnız duraginda, inecek var Kabahat bende, sende değil Seni seven ben, sen değilTerkedip giden sen, ben değil Yalnızlar durağında, inecek var Halil...
Betül FIRAT: Öncelikle hoş geldiniz diyor ve söyleşimizin başlangıcında bir iki cümleyle sizi tanımak istiyoruz. Barış Bekmez Kimdir? Barış BEKMEZ: Ben Barış Bekmez. Adana doğumluyum fakat Mersin Tarsus Günyurdu köyü eski adıyla Nernek nüfusuna kayıtlı memur bir baba ev hanımı bir annenin son evladıyım. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon...
Giden yar geriye dönmeyecekse Garip yüzüm bir gün gülmeyecekse Eyer acılarım dinmeyecekse Al emanetini yüce Allah ım Boş yere yollara baktırma beni Aşkın ateşiyle yaktırma beni Yeter artık yeter bıktırma beni Al emanetini yüce Allah ım Hasret ile yandım yandım kül oldum Bir zalim sevdaya sanki kul oldum Azgın nehir...
“En büyük arzum, dünyayı biraz daha iyi bir hale getirebilmek; insanlık tarihinde, her birimizin payına düşen, belki de en değerli görev budur. Çünkü her bireyin, sahip olduğu küçük ama güçlü eylemleriyle, büyük değişimlere yol açabileceğine inanıyorum. Küresel sorunlar karşısında umutsuzluğa düşmek yerine, her birimizin, içindeki iyiliği keşfederek, sevgi ve anlayışla...