ZARİF BİR CİNAYET GECESİ

ZARİF BİR CİNAYET GECESİ

AGATHA CHRISTIE

232 SAYFA

#HERAYAGATHACHRISTIE

#Ortakokuma

#Okudukbitti

Ve ölüm kaçınılmazdır. Hepimiz bir gün öleceğiz. Ama kaderimizde yazılandan önce olmamalı bu. İşte bizim engellemeye çalıştığımız da bu.

Yaşlı, sevimli ve zeki Miss Jane Marple, okul arkadaşı Ruth Van Rydock’u ziyaret eder. Arkadaşının huzursuzluğu hemen dikkatini çeker bu şirin kadının. Ruth, kızkardeşi Carrie Louise için çok endişelidir. Aslında ortada ciddi bir sorun yoktur. Bir önsezi der bu endişe için ve zeki kahramanımızdan kardeşini ziyaret etmesini rica eder.

Eşi ile birlikte, genç suçluları ıslah ettikleri bir vakıf yöneten Carrie Louise’de, Ruth gibi Miss Marple’nin okul arkadaşıdır ve uzun yıllardır görüşmemişlerdir.

Carrie Louise’in yaşadığı yere geldiğinde, yaklaşmakta olan tehlikeyi hemen sezer Miss Marple. Sezgilerinde de yanılmaz ne yazık ki. Vakfın bir başka yöneticisi, Carrie Louise’nin üvey oğlu Christian vurularak öldürülür.

Deliller toplanıp, soruşturma devam ederken korkunç iki cinayet daha işlenir. Ard arda işlenen bu cinayetlerin sebebi akıllarda soru işareti oluştururken, ıslah edilmeye çalışılan çocuklar da dahil evdeki herkes şüpheli konumundadır.

Agatha Christie kitaplarında benim favorim hep Miss Marple olmuştur. Bu yaşlı, sevimli ve çok zeki kadının maceralarını heyecanla okurum. Bu hikayede de yine müthiş gözlem yeteneği ile dedektiflere oldukça yardımcı oldu. Katili tahmin ettim bu arada. Kısa bir süre acaba desemde. Bingooo, doğru tahmin. Kitap karakterlerinin ilişki ağı biraz yordu başta ama çabuk toparladım kim kimdir diye ve en hızlı okuduğum Agatha eseri oldu. Hatta ortak okuma yaptığımız sevgili Fatma ve sevgili Sevilay içinde geçerli bu hız. Teşekkürler kızlar, sizlerle okumak büyük keyif Yeni ayda, yeni macerada buluşmak dileğiyle.

En kötüsü çoğu zaman doğru çıkar.

İnanın bana, bir çocuk da çok ıstırap çekebilir.

Var olmanın sırrı bu. Hepimiz biraz deliyiz.

Para, para. Eninde sonunda her şey gelip paraya dayanıyor.

O Tanrı olmak istedi. O insanların yalnızca Tanrı’nın isteklerini yerine getiren bir aracı olduklarını unuttu.

Modern hayat öylesine karmaşık ki, özellikle de basit, iyi gelişmemiş insanlar için.

Senin gibi şirin, huzurlu, sakin, köyde yaşayan birinin nasıl olup da insan doğası hakkında böyle karamsar düşünceleri olabileceğini hiç anlamıyorum.

İnsanın her davranışı bilinçlidir. İstençdışı hareketler çok enderdir. Eğer bazen bir adı ya da bir yüzü unutuyorsanız müfettiş, bunun nedeni bilinçaltınızda bunu istemenizdir.

Yaşlıların da bir zamanlar genç olduklarını, örgülü saçlarla okula gidip, zor denklemlerle, edebiyatla boğuştuklarını düşünmek bile yeni kuşaklara çok tuhaf geliyordu.

LÜTFEN KİTAP OKUYALIM!!!

Arzu ORTAÖREN