AYARSIZ ŞIVGIN
YUSUF GÖKBAKAN
…
Yoncaları aşılıyorum düşlerinde
Sallıyorum abanoz ağacını , düşüyor dudakların
Avuç avuç gülüşün paravanda.
Tekeline almışsın kirpiklerimi, yayvari kaşlarınla
Kalemim kafesinde göğsünün; tutulgan.
Haraç mezat şiirler;
Upuçsuz sevgi atlantiği;
Sereserpe tuzu suyun , çağırgan.
Öyle bir hal ki hal demeye bin şahit;
Ne tam merhabalık ne hoşçakallık;
Vazgeçmek ne de zorca, bu badireden
Azcık kenevir, az biraz urgan.
Sallıyorum bozlakları, düşüyor dudakların
Çarpıntı , sergilik sergen.
Akşam gribal, suskunluk öksürüğü
Uyumsuz kadere rağmen
Kelam vermişiz birbirimize
Dört kitap üstüne;
Miti biz gibiyiz aslen
Erimli, emsalsiz aşkın,
Tıraş edilmiş uyku,
Dikili umut söküğü;
Sallıyorum rüyaları, dökülüyor dudakların.
Kıskançlık krizinde mermer.
Malta taşı üzerinde
Erik yiyoruz beraber,
Ağızlar kamaşık.
Meyhoş tatlar edinmekle
Daha bir iyi oluyoruz hani!
Ay üstümüze her düştüğünde,
Bal çalınmış bir kaşık,
Sükse peşinde yine yine,
Ah o vizon halin;
Yumuşacık , aşka yatkın.
Alımlısın apaçık;
Sallıyorum sabahları, düşüyor dudakların.
Kilden merdivenler
Dağılsa da basamak basamak
Bir yağmur el veriyor ansızın.
Mahir ve ivediyiz bir hayli, göğü tırmanmakta.
Sallıyorum bulutları, düşüyor dudakların.
Kahküller bırak bana; sarmaşık.
Filika , atlas kumaş, iki çift göz; çapaklı.
Elimizde mezura , santimlik zıpkın
Ölçüyoruz ölçmesine de dalgaların boyunu,
İçteki dalgaların aklı karışık.
Tuhaf ! Bu okyanus ne de yüksek rakımlı.
Falezler sallıyorum, düşüyor dudakların
Terk et bu koyu lodos, bir an evvel!
Makas;
Yakamozların tümü kırpık.
Nefes gayet tıknaz,
Soluksuz yanıyor ten,
Ayarsız şıvgın,
Toz duman ortalık.
Yosunlar sallıyorum, düşüyor dudakların.