Hatay İskenderun’da Alper, gecenin karanlığında depremin uğultusuyla, ne kadar zaman geçmişti bilmiyordu. Aynı sarsıntı uğultu bir daha geldi. Alper karyolanın arasına düşmüştü. Saatler, günler, haftalar mı; her şey nereye gitmişti? Annesi babası ne durumdaydı?
Bir zaman sonra bir ses duydu. Orada kimse var mı? Buradayım burada kurtarın…
Işığı görüyorsan ses ver? Uzun uğraşlardan sonra, sonunda Alper kurtuldu. Annesi de bir müddet sonra çıkarılıp, ambulansla hastaneye götürülürken, babası Orhan vefat etmişti… Bebekken Alper; gerçek anne babasıyla araba kazasında, fabrikada mühendisi Orhan Cerenoglu aynı istikamette seyir halindeyken görüp yardım için iner, anne baba kaza anında vefat eder. Ağlayan bebeği çocukları olmadığından eşiyle birlikte evlat edinirler.
Çocuğu arayan soran olmadığından üstü örtülmüştü.
Alper’re ne olduğu neden araştırılıp, sorulmamıştı?
İlk, orta, lise yıllarında Alper ve Sinem birlikte okumuşlardı. Birbirlerine sevdalılardı. Alper bir müddet sonra Sinem’in mahallesine koştu. Her yer toz toprak enkaz içindeydi. Sinem şok içerisinde titriyordu. Annesini kaybetmiş, tek başına ne yapacağını bilmez durumdaydı. Sinem’i de alarak annesiyle birlikte deprem bölgesinde hayat mücadelesi başlamıştı. Her türlü olumsuzluklara rağmen, dik durmaya gayret gösteriyorlardı.
# Sinem’in bilmediği avukat ablaları, Sinem’i nasıl bulmuşlardı?
# Alper ve Sinem’in gerçek aileleri hakkında bilmedikleri sırlar eksik yapbozun parçaları bulunup tamamlanabilecek miydi?
# Sevdaları nasıl sonuçlanacak tı?
# Zaman zaman gözlerim dolarak, diğer sayfalarda daha nelerle karşılaşılaşırım duygularıyla okuyup bitirdim.Kalemi daim olsun.
# Gitmişti hayaller umutlar yarına dair düşünceler. Her şey bir hikaye gibi. Bir varmışla başlayıp bir yokmuş’la bitmişti.