Aşk çölünün yaktığı, benim en garip âdem
Küllerim dökülüyor kor saçlarından Didem
Aklımı kurban eder aramızdaki muhal
Benim gibi hasrettir gözlerine Tac Mahal
***
Yalnız senin yüzünde, bulutlar hiç kararmaz
Gülünü arayan su sensiz toprağı sarmaz
Yüreğimin ufkunda tutunduğum rehasın
Görmeyen gözlerime gülümseyen vahasın
***
Yağmurdan sonra gelen koku gibidir sesin
Dünyama umut veren çiçeklerdir nefesin
Sana meftun olunca tahtından oldu Leyla
Bir tek benimle dindi Mecnun’daki vaveyla
***
Kalbimin devletinde sensin sevdanın şahı
Kalem olan kirpiğin ancak yapar izahı
Sen bembeyaz bakınca güzeldir her sitare
Karın koynunda açan kardelenler avare
***
İlkyaz gelince seni hatırlatır her çiğdem
Kendini hep sevdiren dört mevsimdesin Didem
Venüs seni görseydi sana hayran kalırdı
Onu da dayanılmaz engin bir efkâr alırdı
***
Sen ki Mimar Sinan’ın en muhteşem yapısı
Kumral peri bakışın yeryüzünün kapısı
Sen olmadan su gülmez, çay almaz demini
Bende saklıdır aşkın en mukaddes yemini
***
Sana hasret karanlık seni düşünür her dem
Varlığın her zindana ferah cihandır Didem
Senden gelir cennetin attığı her hoş adım
Aşkının terennümü olmaktır tek muradım
***
Sen bütün feryatları dindiren baharımsın
Aziz bahtiyarlığım, bengisu pınarımsın
Eşsiz güzelliğindir her kitabede gündem
Asırlar sonrasında bile sen varsın Didem
***
Hüznün poyraz elleri beni boğmasın artık
Kanayan her yerimde binlerce matem örtük
Rüyalarda bana hep gülen dudağın badem
Seninle uyuyorum, uyanıyorum Didem
Ediz Servan Erdinç