Öncelikle hoş geldiniz diyor ve söyleşimizin başlangıcında bir iki cümleyle sizi tanımak istiyoruz.
Merhabalar. Ben Sibel Karagöz. 1994 Bartın doğumluyum. 28 yaşındayım. 22 yıl Kocaeli’nde yaşadım. 2021 yılında evlendim, Karabük / Safranbolu’ya geldim.
Yazmaya nasıl başladığınızdan ve ne kadar zamandır yazdığınızdan bahseder misiniz biraz?
Aslında açık konuşmak gerekirse, bazı psikolojik sorunlarımdan dolayı kendimi yazmaya verdim. Yüreğimden dilime, dilimden kağıda döküldü sözcükler. Hem bu sayede beynimi rahatlatmış oldum, hem de içimde ki yazar hanım ile tanışmış oldum İlk okul dönemlerinden beri küçük küçük yazıyordum, yani içimdeki o yazarlık aşkı vardı. Profesyonel olarak henüz 1 yıldır yazıyorum. Eserim çıkmadan önce, E-dergi dijital platform üzerinden makale yazarlığı yaptım. Makale yazarlığına şu an ara vermiş bulunmaktayım, ikinci kitabım üzerine yoğunlaştım.
Edebiyat alanında ilk eseriniz nedir ve ilk yayınlanan eseriniz hangisidir?
İlk eserim, DLS Yayınlarından, Günahına Katlandığım Tek Sevdamdın, adlı sloganıyla çıkarmış olduğum “Kalbimdeki Sancı” Adlı Eserim Bulunmakta. 2. Kitabımı ise henüz yazma aşamasındayım.
Ailenizde sizden başka sanatın herhangi bir alanıyla ilgilenen var mı?
Hayır maalesef yok. Çok üzücü bir bir durum. Kendimi çok şanslı hissediyorum.
Sizin için en önemli olan eseriniz hangisidir?
Tek eserim var şu an. “Kalbimdeki Sancı”
Bir yazar sanatını icra ederken en çok neye dikkat etmeli?
Bir yazar eserine, gereken önemi, değeri, sevgiyi vermesi gerekiyor. Küçük örnek vermek istiyorum. Bir yazar 3 maddeye dikkat ve önem vermesi gerekiyor.
Kitaplarla aranız nasıldır? En son hangi kitabı okudunuz? En çok tavsiye edeceğiniz kitap hangisi olurdu?
Kitap okumayı severim. Aşk romanlarını sevmekle birlikte, bu aralar genelde kişisel gelişim kitaplarına ağırlık verdim. En son okuduğum kitap ve en çok tavsiye edeceğim kitabı söyleyeyim. Serhat Yabancı / Zihin Tuzakları adlı eseri. Kişisel gelişim üzerine yazılmış çok değerli bir kitap.
Sizi etkileyen şair, yazar veya sanatçılar kimlerdir?
Şüphesiz Kahraman Tazeoğlu derim. Çünkü bana kitap okumayı sevdiren ilk yazar kendisi. Kahraman Tazeoğlunun kitapları ile kitap okuma aşkım oluştu. Kahraman beyden sonra, Ahmet Batman tabiki. Gizli yazarımız. Bu iki değerli yazar, bana kitap okumayı sevdirdiği için, bende yerleri çok başka.
İyi yazmak için bir formül var mıdır? Yazmak isteyenlere önerileriniz nelerdir?
İyi yazmak için formül, ÇOK OKUMAK. ÇOK OKUMAK. ÇOK OKUMAK… Her şey çok okumaktan geçiyor. İyi yazabilmek için, çok okumamız gerekiyor. Her daldan kitaplar okumamız gerekiyor. Eğer yazmak istiyorsanız, muhakkak okuyun. Alın elinize bir kitap ve kalem. Çize çize okuyun. Emin olun, yazma konusunda gelişeceksiniz.
Gençlerimizi edebiyata ve sanata kazandırmak için neler yapılabilir?
Bir önceki sorumuzda cevap verdiğim gibi, bol bol okuma yapmaları gerekiyor. Şiir gibi edebi eserleri tanıtmamız gerekiyor. Olduğu kadar dil öğrenmeliler. Konuşma ve yazma dilini geliştirmeleri gerekiyor.
Sizi okumak isteyen, takip etmek isteyen dostlarımız nerelerden ulaşabilirler?
İNSTAGRAM HESABIM: @sibel.krgz Hesabımdan Takip Edebilirler. Kitabımı satın almak isteyenler ise, D&R Mağazaları başta olmak üzere, kitap satan sitelerden rahatlıkla ulaşabilirler. Eğer ki takipçilerimiz, okurlarımız, benden, adına imzalı kitap almak isteyenler ise İNSTAGRAM DM üzerinden ulaşabilirler
Şu ana kadar sohbetimizi okuyan ve bizlere eşlik eden dostlara son olarak ne söylemek istersiniz?
Öncelikle sohbetimizi okuyan dostlarımıza, çok teşekkür ediyorum. Kendimden küçük bir örnek vererek ilerlemek istiyorum. Ben eserimi yazarken, bazı bölümlerinde zorlandım. Hatta okuyucuya iyi bir eser sunabilmek adına, 2-3 ay yazmadığım zamanlar oldu. Çünkü, ya kendimi iyi hissetmiyordum ya da hayatımda yolunda gitmeyen şeyler olmuştu. Kendi adıma şuna söyleyeyim. “Kalktım Ayağa Ama Kolay Olmadı” Eğer yazma gibi veyahut başka bir projeniz varsa, bir şeyler tasarlıyorsanız, üretiyorsanız, kesinlikle VAZGEÇMEYİN. Bu hayatta imkansız diye bir şey yoktur. İmkansızın içinde bile imkan var. Ve imkansız denilen şey, siz onu başarana kadar imkansızdır.