Yazar MERAL KURULAY Röportajı

Öncelikle hoş geldiniz diyor ve söyleşimizin başlangıcında bir iki cümleyle sizi tanımak istiyoruz. 

Meral Kurulay, eğitimci, yazar. İstanbul Kadıköy doğumluyum. Yabancı Diller Yüksek Okulu Almanca bölümü mezunuyum. THY ve MEB’ de çalıştım 2022 yılında emekli oldum.

Yazmaya nasıl başladığınızdan ve ne kadar zamandır yazdığınızdan bahseder misiniz biraz?

Klasik bir söylem ama okul yıllarımdan beri yazıyorum. Lisede arkadaşlarımın kompozisyonlarını yazardım. İlk yazdığım yazım Hürriyet Kelebek ekinde Duygu Asena tarafından yayınlandı. Yazdığım öyküler, senaryolar var. Hayal, Edebiyatist, Temrin, Kirpi, Papirus, Akademi İstanbul gibi dergilerde öykülerim yayınlandı. İki kolektif öykü kitabında öykülerim var.

Edebiyat alanında ilk eseriniz nedir ve ilk yayınlanan eseriniz hangisidir? 

“Bana Hikâye Anlatma” adlı kitabım 2020 yılında yayımlandı,2022 yılında ikinci baskısı yapıldı. Hayal Yayınları’n dan basıldı.

Ailenizde sizden başka sanatın herhangi bir alanıyla ilgilenen var mı?

Oğlum Utku Kurulay, şairdir. Onun da bir şiir kitabı var. 

Sizin için en önemli olan eseriniz hangisidir?

İlk kitabım benim için önemli, çocuğum gibi adeta.

Bir yazar sanatını icra ederken en çok neye dikkat etmeli?

 Bir yazar yazarken muhalif olmalı, her şeyi kabul etmemeli, okurlarına sorgulatmalı, bakış açısı olmalı, korkusuz olmalı, aklından geçeni açıkça yazmalı, bu çağın görsel dünyanın ortadan kaldırdığı dili bulmalı.

Kitaplarla aranız nasıldır? En son hangi kitabı okudunuz? En çok tavsiye edeceğiniz kitap hangisi olurdu?

Kitaplarla aram çok iyidir, en son,  Jhumpa Lahiri Olduğum Yer, Merdivendeki Ayak Seslerin Antonio Munoz Molina, Görünmez Şehir Emili Rosales’i okudum harika kitaplar tavsiye ederim.

Sizi etkileyen şair, yazar veya sanatçılar kimlerdir?

Bir öykücü olarak Sait Faik hayranıyım. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Saatleri Ayarlama Enstitüsü en sevdiğim kitaplardandır. Oğuz Atay, Sabahattin Ali,  Reşat Nuri, Ayfer Tunç, Müge İplikçi, Çehov, Dostoyevski, Emili Rosales, Antonio Munoz Molina, Cemil Kavukçu, Latife Tekin en sevdiğim yazarlardır. Orhan Veli, Cemal Süreya, Turgut Uyar hayranıyımdır.

İyi yazmak için bir formül var mıdır? Yazmak isteyenlere önerileriniz nelerdir?

Yazmak öncelikle okuyarak öğrenilir. Her konuda okuma yapılmalı. Sözlük okunmalı. Psikoloji, mitoloji, tarih, estetik okunmalı. Kendi dilini iyi kullanmalı yazar adayı. Türkçe’ ye hâkim olmalı. Cesur olmalı. Her gün pratik yapmalı. En az iki yüz kelime yazmalı.

Gençlerimizi edebiyata ve sanata kazandırmak için neler yapılabilir?

Dilin ve kültürün en güzel şekilde ifade edildiği edebiyat eserlerinin tanıtılması çok önemli. Felsefe, tarih, sosyoloji, psikoloji gibi bilim dallarından yararlanılan eserler tanıtılmalı.  Farklı dönemlere ve yazarlara ait değişik türlerde üretilmiş eserleri tanıyan, okuyan bireyler kendilerini sözlü ve yazılı olarak ifade etmekte başarılı oluyorlar. Kendilerinden farklı olanı algılayabiliyorlar, kendisini ve parçası olduğu toplum değerlerini daha rahat tanıyıp, sorgulayabiliyorlar. Farklı tarihsel, kültürel, sosyolojik, felsefi toplumsal yapıları değerlendirebiliyorlar. Bir eğitimci olarak önerim budur.

Sizi okumak isteyen, takip etmek isteyen dostlarımız nerelerden ulaşabilirler?

Kitaplarım internet siteleri, kitap yurdu, kitap kurdu, kigeda vb. yerlerde satılıyor, oralardan temin edebilirler, ya da yayıncım Hayal Yayınevi’nden temin edebilirler.

Şu ana kadar sohbetimizi okuyan ve bizlere eşlik eden dostlara son olarak ne söylemek istersiniz?

Değerli bir dostumun sözü “Sanat varsa Hayat vardır.” Mustafa Kemal Atatürk ne demişti?

“Sanatsız kalan bir milletin, hayat damarlarından biri kopmuş gibidir.” Sanatsız kalmamak için elimizden geleni yapmalı, okumalı, yazmalı, dergilere, kitaplara, onları satın alarak destek vermeliyiz. Sanatsever tüm dostlarıma sevgi ve saygılarımla.