Lal-ü aşkım Çek gözlerini, gözlerimden Öyle bakma yüreğim dağlanıyor Düşünmeden konuşup sakın incitme İçimde gonca güller soluyor Sevda deyip kapıma çalma Aşk gülün dikenli teller içinde kanıyor… Bir atımlık kurşunla Yollarıma çıkıp, gönül menzilime girme Kabuk bağlayan, yaramı kanatma Ben ki seni dualarımda azat etmişim Bülbül olup, dilinin dikenlerini sineme...
Kapana kısıldığım bu derme çatma köy evinde, kendimi sorgulamaktayım. Ne olmuş, nasıl olmuşsa kendimi hiç ait olmadığım bu alemde bulmuş, hızla yaklaşan sonumu beklemekteyim. Gerçi büyük şanın insana tez ölüm getireceğini fark etmişsem de tüm bu ünü bir kenara bırakmayı bir türlü beceremedim. Güç beni adeta ele geçirdi. Belimde taşıdığım...
Çocuklarımızın, tarihi değerlere ve ören yerlerindeki kalıntılara sahip çıkmaları bilinci vermek üzere kaleme alınmış çok sürükleyici bir roman. Bu kitabı okurken; tarihi kalıntıların ve sanat eserlerinin (taş yerinde ağırdır misali) yerinde sergilenmesinin ne anlama geldiğini, bu eserlerin nasıl ve kimler tarafından kaçırıldığına şahit oluyorsunuz. İlk bakışta, çocuklara tarih bilinci kazandırmak...
Yoksulluk varsa serde, biraz da safça isen, hele bir de ardında emmin, dayın yoksa sana destek verecek; emin olun zordur köy yerinde yaşamak. Anne ve babanın ortak suçlarına dair sırtlarında taşıması gereken ne yükleri var ise ama az, ama çok; çocukları da almaktalar o yükten nasiplerini istisnasız. Hıdır ile emsaliz,...