Bir zamanlar çocuktuk. Ve çocukça hayaller kurardık. Hayallerimizle insanlığın kurtarıcı rolünü oynardık. Oyunumuzla hepimiz kurtuluşu arıyorduk. Kurtuluş için adeta hepimiz iyilik meleği idik. Saf ve dürüst hayallerle gözde büyütülen kurtarıcı kahramanlar oluyorduk. Daha doğrusu; ulaşılmayana karşı ancak hayallerle ulaşabiliyorduk. Daha dürüst olmak gerekiyorsa, kurtarmak bizim için kurtarış vasiyeti olmaktaydı. Vasiyet...
Rabbim yüce gönül, ömür ver bana. Yâre sunulacak övgüm var benim. Gönlünün bağları virâne olmuş, Bir bahtı karaya, sevgim var benim. Yeşerdi sevdamız, gönül bağında. Sevgi kokar dalında, yaprağında. Ömrümün ikinci bahar çağında. Bir kara gözlüde, gözüm var benim. Gönlümü gönlüne tutsak eyledi. Çaldı kalbim, ne etti ne eyledi. Dili...
Bir Oy Deposu Sanıldı Yoksul Hiç yılmadı devam etti yoluna İş yükledi bileğine koluna Acınmadı nasırlaşmış eline Irgat pazarında anıldı yoksul Acından ölmedi, tok da olmadı Hak yemedi, aldatmadı, çalmadı Dürüst kaldı, hiç aferin almadı Herkesi dost bilip yanıldı yoksul Emek verdi, ter akıttı işinde Asla haram olmamıştır aşında Aç...
Bir rüya gördüm sevgilim Anlatsam dinler misin? Merak eder misin? Hani tatlı bir geçmişimiz vardı Yaşantılarımız su gibi akardı Onları gördüm rüyamda Hani hayallerimiz vardı ya Beraber kurduğumuz Hepsini hatırladım bir anda Hepsini gördüm rüyamda. Hani bir evimiz olacaktı Aşkımızı çocuklarımız paylaşacaktı Evimiz mutluluk sarayı olacaktı Geçmişi gördüm rüyamda Çağırsam...