“Yalnızlığın İç Sesi: İçinizdeki Çocuğa Bir Çağrı”
Yalnızlık, kişinin kendi ruh hali ile baş başa kalma sanatıdır. Kendi ile içten içe konuşmasıdır. Kelimeler gizliden kulağına sözcükleri fısıldar durur…
Zamanın içinde kaybolmaktır…
Kendini arar durursun.
Başı boş kalmış kaldırımların sessizliğini duyar gibiyim…
Dönüşümün ta kendisidir.
Şehrin sessizliğini ayaklarının altında hissedersin ılık ılık bir sıcaklıkta.
Boğazında düğümlenen sözcükler olur.
Sokak lambaları soluk ışıklarla dışarıyı aydınlatır. Karanlıkta düşlerin içinde kaybolmaya benzer…
Şehrin gürültüsü içini hüzün kaplar. Yıldızlar arasında kaybolmak…
Gecenin sessizliği soluk sokak lambalarının ışığında dans eder.
Yalnızlığın sessizliği adeta içine işler.
İçsel sesine kulak vermeye benzer…
Dağınık saçları yüzüne vurur ve içindeki çocuğa seslenir.
Sessiz sokaklar, donmuş ayak izleri ile kaplanır.
Titreyen bir ışık hazinesi yüzünde beliriverir.
Sema YAVUZTÜRK