Ey hayat, seni anlıyorum!
Ancak yaşattıkların doğru olamaz !
Ben bu yaşıma senin verdiklerini özlemekle geldim.
Onu da sevmeye geç kaldım.
Ruhum mu ?
Yaşlandı çok yaşlandı…
Korkuyorum çok korkuyorum, bir gün mutlulukla karşılaşırım diye !
Söyle, doğarken verdiğin sözler hani nerede!
Sayende anne ne anlama gelir, bilmiyorum.
Ve baba heybetinin çocukça korkusunu !
Ey hayat;
Mutlu görünmek için her şeyi unutmuş gibi davranıyorum
Biraz gülecek olsam, vazgeçiyorum Sevdiklerimi kaybedeceğim hissine kapılarak !
Gündüzün var oluşunun zerre kadar önemi yok.
Belli ki gece kadar cesur olmadığım için,
Onunla arkadaş olmaya karar verdim.
Bakıyorum etrafına benim gibi ağlayan kimse de yok…
Gülüver ey yürek, onlar gibi diyorum !
Kim bilir ne zaman toplayacağız sevginizin yeşerttiği iyilikleri ..!
Dökülün, yaşamın dallarından,
ıslak yapraklar,
Kim bilir ne vakit güneşli günlerin kızarttığı meyvaları toplayacağız…