Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Hafif Yağmurlu
25°C
İstanbul
25°C
Hafif Yağmurlu
Salı Hafif Yağmurlu
25°C
Çarşamba Parçalı Bulutlu
24°C
Perşembe Hafif Yağmurlu
25°C
Cuma Yağmurlu
24°C

Ünlü Yazar Osman BALCIGİL ile Söyleşi

Ünlü Yazar Osman BALCIGİL ile Söyleşi

Betül FIRAT: Sayın Osman BALCIGİL, öncelikle hoş geldiniz diyor ve söyleşimize başlanmadan önce birkaç cümleyle sizi tanımak istiyoruz.  Osman BALCIGİL kimdir?

Osman BALCIGİL: 1955 yılında İstanbul’da doğdum. İktisat eğitimi gördüm. Meslek olarak gazetecilik ve televizyonculuk yaptım. Roman, araştırma, deneme, röportaj, novella, hikâye formlarında kitaplarım da var. Bu konuda daha fazla bilgi isteyen okurlar web siteme bakabilirler.

Betül FIRAT: Yazmaya nasıl başladığınızdan ve ne kadar zamandır yazdığınızdan bahseder misiniz biraz?

Osman BALCIGİL: 2010 yılından bu yana roman yazıyorum. Roman yazmaya başlamadan önce, değişik formlarda yazılmış beş kitabım vardı. İlk kitabım 1980 yılında yayınlandı. Bu durumda, kırk beş yıla yakın bir süredir yazdığımı söyleyebilirim.

Betül FIRAT: Edebiyat alanında verdiğiniz eserler arasında sizi en çok yansıtan eseriniz hangisi?

Osman BALCIGİL: Romanlarımı üç ayrı türde yazıyorum. Biyografik, dönem ve dinsel-ezoterik romanlar. Hikâye de yazdım ama galiba beni daha çok romanlarım yansıtıyor. Aralarında bir ayırım yapamıyorum doğrusu. 

Betül FIRAT: Edebiyata gönül vermiş biri olarak romanlarınızın kurgu aşamasından bahseder misiniz?  Yazarken zorluk çektiğiniz anlar oluyor mu?

Osman BALCIGİL: Konuya karar vermek en zor olanı. Her zaman kafamda dolaştırdığım birçok alternatif oluyor. Önemli olan bunlardan hangisini seçeceğim oluyor. Karar verdikten sonra okumaya, araştırmaya başlıyorum. Gazetecilikte, özellikle de habercilikte geliştirdiğim tekniklerle “işe” girişiyorum. Sonrası çorap söküğü gibi geliyor. Ben zor yazan yazarlardan değilim. Bunda gazetecilik geçmişimin katkıda bulunduğunu söyleyebilirim. Bir kere çalışmaya başladım mı, ondan sonra ara vermiyorum. Çünkü ara verdiğim zaman hep başa dönmek zorunda kalıyorum. Sabahtan akşama kadar, eğer önemli bir ziyaretim filan yoksa hafta sonları da çalışıyorum. Günde sekiz saatten fazla çalışıyorum. 

Betül FIRAT: Yazarlar genelde ilham gelmemesinden şikayetçi. Siz de zaman zaman böyle bir durum yaşıyor musunuz?

Osman BALCIGİL: Benim böyle bir sorunum olmuyor. Çünkü yazmaya başlamadan ne yazacağıma karar vermiş oluyorum. Biraz da tarihsel gerçeklere uygun kitaplar yazdığım için olsa gerek büyük atraksiyonlara, üslup arayışlarına filan girmem gerekmiyor. Ayrıca tumturaklı konuşmalar, edebiyatmış gibi yapmalar, cümlelere göbek attırmalar da bana göre değil. Ben temiz bir Türkçeyle, su gibi akan, anlaşılır metinlerden yanayım. Başka bir deyişle, edebiyattan atraksiyonu anlamıyorum. Tersine bir tek fazla kelimenin ya da cümlenin okuyucuya haksızlık etmek anlamına geleceğini düşünüyorum. 

Betül FIRAT: Bir yazar okurla buluşturacağı kitabı kaleme alırken sizce en çok neye dikkat etmeli?

Osman BALCIGİL: Her yazarın kendisi için çizdiği bir rota, bir tarz, bir yol vardır mutlaka. Önemlisi bunu okuyucuya ustalıkla aktarabilmek.  Okuyucu kitabınızı okumaya başladığında size bir kredi açıyor. Bunu iyi kullanmak lazım. Okuma isteğinin devam etmesini sağlamalısınız. Sıkılmamalı, çile çekmemeli… Ben bunun iyi bir araştırma, temiz bir dil ve heyecan veren bir anlatımdan geçtiğini düşünüyorum.

Betül FIRAT: Kitaplarınız arasında otobiyografilerin romanlaştırılmış hali bulunmakta. Bu eserleri okurken coşkunuzu hissedebiliyor okurlar. Edebiyat ve sanat alanında önde gelen değerlerimizi imzanızla ölümsüzleştirmek nasıl bir duygu? Kısaca bahseder misiniz?

Osman BALCIGİL: Ben biyografik roman diyorum. Coşkunun bütün kitaplarımda olmasını istiyorum, sadece biyografik romanlarımda değil. Edebiyat ve sanat dünyasının ünlülerini ölümsüzleştirmek kuşkusuz hoş bir duygu. Yazdığım isimlerden bazıları üstü kapatılmış, unutulmaya yüz tutmuştu. Mesela Suat Derviş. Suat Derviş’in kitapları ben İpek Sabahlık’ı yazmadan önce üç yüz bilemediniz beş yüz adet satıyordu. Şimdi on binlerce basılıyor. Yabancı dillere çevriliyor. Hakkında tezler yazılıyor. Bu kuşkusuz çok iyi bir duygu.

Betül FIRAT: Kaleminizi etkileyen şair, yazar veya sanatçılar kimlerdir?

Osman BALCIGİL: Kemal Tahir’i, Yaşar Kemal’i çok severim. Nazım Hikmet’i, Sabahattin Ali’yi, Ahmet Hamdi Tanpınar’ı da. Balzac, Tolstoy, Dostoyevski hepimizi olduğu gibi beni de besledi. Ancak, benim yazdığım tarzda kitapları yazmak için “bir tık” ilerisine ihtiyacınız var. Siyaset, tarih, ekonomi, bilim, kültür gibi konularda derinlemesine okumalar yapmalısınız. Bu alanda eserler veren yazarlardan da şair, yazar ve sanatçılardan etkilendiğim kadar etkilendim.

Betül FIRAT: İyi yazmak için bir formül var mıdır? Yazmak isteyenlere önerileriniz nelerdir?

Osman BALCIGİL: Bence var. En azından benim böyle bir formülüm var. Bir kere yazacağınız her ne olursa olsun “ilginç” olmalı. Ayrıca “bir işe yaramalı”. Laf olsun torba dolsun diye kaleme alınan metinler üretmekten uzak durmak lazım. Ben içinde aşk, macera ve tarih olan metinlerin ötekilere göre daha iyi sonuç verdiğini düşünüyorum.

Betül FIRAT: Edebiyata ve sanata gençlerimizi kazandırmak için neler yapılabilir?

Osman BALCIGİL: Okuma guruplarının çok iyi bir işlev gördüğünü görüyorum. Facebook gibi guruplar da çok etkili oluyor. Sizin yaptığınız gibi yayınlar çıkartmak da çok önemli. Kitap günleri, fuarlar, festivaller… 

Betül FIRAT: Hayatınızın en önemli edebiyat ile ilgili dönüm noktası nedir, bahseder misiniz?

Osman BALCIGİL: Celile’yi yazmıştım. Birkaç ay içinde elli binden fazla sattı. Bu benim için bir dönüm noktası oldu. Ondan sonra yazdığım bütün kitaplarım ilgiyle karşılandı. Geriye dönük olarak da kitaplarım okunmaya başlandı. Celile bugün yüz elli bin resmi rakama koşuyor. Korsanlarıyla birlikte beş yüz bin kişi tarafından okunduğunu tahmin ediyorum. Bu da benim romancı olarak kabul görmemi sağladı.

Betül FIRAT: Sizi okumak isteyen, takip etmek isteyen dostlarımız nerelerden ulaşabilirler?

Osman BALCIGİL: Kitaplarımı okusunlar lütfen. Bütün kitapçılarda var. Ayrıca bir web sitem var. Oradan neler yaptığımı görebilirler. www.osmanbalcigil.net

Betül FIRAT: Sohbetimize eşlik eden edebiyat severlere son olarak ne söylemek istersiniz?

Osman BALCIGİL: Kitaplar çok pahalı. Bunu üzülerek görüyorum. Okumak çok daha ucuz bir eylem olmalı. Edebiyat severlerden, her şeye rağmen okumaktan vazgeçmemelerini rica ediyorum. Kitapların pahalı olmasına yol açan ne yazarlar ne de yayınevleri. Ülkenin ekonomik koşulları maalesef kitap okumak isteyenlere de yansıyor.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.