Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
9°C
İstanbul
9°C
Parçalı Bulutlu
Pazar Az Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C
Salı Çok Bulutlu
11°C
Çarşamba Az Bulutlu
13°C

TEBDİLİ MEKÂN

TEBDİLİ MEKÂN
17 Aralık 2022 22:10
377
A+
A-

TEBDİLİ MEKÂN

Ağabeyim yeni evlenmişti. O yıllarda üniversiteye devam ediyordum. Ailemize yeni katılan gelinimiz beni hep elimde küçük bir çanta ile bir yere giderken ya da bir yerlerden gelirken görürdü. Her seferinde “Hayırdır Bizim Oğlan ne yapıyorsun?” diye sorardı. Ben de “Taşınıyorum” derdim. Yengem ile aynı yıl kızanlarıydık. O bana “Bizim Oğlan” diye, ben de ona “Bizim Gelin” diye hitap ederdim. Sadece öğrencilik yıllarımda değil, hayatım boyunca hep oradan oraya, o işten bu işe taşındım durdum ben.

Geçenlerde bir excel çalışma sayfası açıp basit bit tablo oluşturdum. O tabloya öğrencilik yıllarında çalıştığım kiremit fabrikasından başlayarak, iş hayatım boyunca çalıştığım bütün iş yerlerini sırasıyla yazdım. Dosyanın adını da “El İşleri” koydum. Emekli oluncaya kadar tam yirmi beş ayrı iş yerinde çalışmışım.

Her yeni işyerinde sıfırdan başlayarak yeni bir şeyler öğrenir, yeni insanlarla tanışırsınız. Her işin ve iş yerinin belli bir uyum süreci vardır. Bu uyum süreçleri de genellikle sancılı olur. Toprak sanayinden turizm otelcilik sektörüne, emlak sektöründen ulaşım sektörüne ben bu sancılı dönemleri tam yirmi beş kere yaşamışım. Çocuk doğursam bu kadar çok sancı çekmezdim herhalde. Askerlikten döndükten sonra bir işe giren ve o iş yerinden emekli olup ayrılan insanlara gıpta ile bakarım hep.

Bazen siz bir şey yapmasanız da değişim gelip sizi buluyor. Çocukluğumda yine buralarda yaşardık. Koyunları, keçileri, inekleri olan Yörük bir aileydik. Tütüncülükle geçinirdik. Koyunlar, keçiler, inekler ve tütüncülük sizlere ömür. Şimdi zeytin bahçelerimiz var. Damarlarımızda hala Yörük kanı dolaşıyor ama artık kimse yürümüyor. Herkes motorize olmuş. “Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir.” Bu olsa gerek.

Ne demişler; insanoğlu kuş misali. Benim durum ise daha çok göçmen kuşlara benziyor. E, buralarda havalar soğudu. Güneye inme vaktidir. Birkaç güne kalmaz büyüklü küçüklü çantalar hazırlanır. Kışlık erzaklar kolilere doldurulur. Pencereler kapatılır, kapılar kilitlenir. Dostlara veda edilir. Ondan sonra ver elini Alanya. Taşınmak benim kaderimmiş meğer. Ne diyelim; Tebdili mekânda ferahlık vardır. Bu arada, bir de dört kolluyla yapılan tebdili mekân var. Allah herkese geçinden versin.

Alanya güzel, ev geniş. Beklerim. Sevgilerimle.

Necati KüçüK
( Az Efe )

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.