Türkiye Yazarlar Birliği Ankara Şubesinin bu haftaki “Felsefe ve Edebiyat Sohbetleri” proğramın konuğu Yazar Necmettin Evci, “Cumhuriyet Döneminde Sanat Ve Kimlik Oluşumu” konusunu anlatacaktır. Davetlisiniz efendim.
Gün akşama dönmek üzereydi.. Sivas’ın en kavurucu yaz günlerinden birinde ben daha altı yaşındaydım, ablam ben ve iki arkadaşımız ip atlıyorduk. Sivas iklim olarak sert bir memleketti. Kış ayları insanı dilim dilim doğrarmışçasına ayazıyla yakarken, yazları nemden uzak iğne iğne batarcasına, kuru ve sıcak olurdu.. Yine böyle kupkuru bir...
I.VOLTA Keşkeler tortusudur aşk. Siyatik… her keşkenin bakiyesi. Yokluk yolunda Senin namına , Ben mahkumum zindana en aşkın dozda. Yaşadım sanmasın kendini, Zindandan kahraman çıkmayan. Siyatik… Senden geçesiye kadar Labirent… Çaresiz ve dar. II.VOLTA Yılmaz bir yılgınlık var esasımda Kırılmaz bir kırgınlık esasında Çelimsiz bir sevda esnasında Didiklediğim arş-ı alemde...
Sen gittin, Geleceğim diye söz verdin oysa ki Ona rağmen gittin benden. İlk önce konuşmaları azalttın aramızda, Yavaş yavaş ellerini çektin, ellerimden sessizce. Hissetmedim oysaki ellerini ellerimden çekişini… Ben senli hayaller kurarken, Sen, sessizce ellerini uzaklaştırmak istemişsin benden. Olsun, sen benden gittin evet… Ama bana çok şey kattın. Senin gidişin...
Ben seni gerçekten ömürlük sevmiştim Sana yürekten belki de binlerce kere Ey genç güzel asil zarif sevgi dolu duygulu kadın Sana aşığım seni seviyorum demiştim Bu gidişin ne tarafaydı nedendi acelen mi vardı? Bir yere mi yetişecektin? Sana onlarca kez gitme ömrümüzce anı yaşayalım dedim Dinlemedin dikkate almadın acele ettin...