Hocam gelmiş bana vaaz veriyor Ben dinsiz değilim dini bilirim O hakkın sırrına eren eriyor Şeytanı periyi cini bilirim E insan insandan kaçar bıkınca Geriye ne kalır gönül yıkınca Bak ortaya cahilliği çıkınca Cahilin güttüğü kini bilirim Siz çorak tarlada ekin derenler Bana bol keseden akıl verenler Ben sadece şiir...
“#Uzaktan_Gizlice“ Ben hiç kimseyi senin kadar özlemedim, Hani insan bazı güzel şeyleri sonsuza dek sürecek zanneder ya, İşte ben seni öyle çok sevdim, Neyse sen ayrılmak istedin ve ayrıldık sonunda. Biliyor musun!?..bugün bir şey daha farkettim seninle geçmişi özledim, Sevdiğini özleyince insan gözlerinin içi üşüyormuş anılara daldığında, Ve sen de...
ACI AŞK Henüz Şair Dilaver Karagöz O zaman, bu aşkın güzel hatırına Bu gece en hüzünlü şiirleri yazabilirim Şöyle diyebilirim: “Gece yıldızları gibiydi o eski günler Gündüze doğan güneş bizim di sevgilim Ve; bulutlar, maviydi, uzaklarda üşüyen” Kucağıma aldığım ay vardı dizlerimde Gökte gece yelinin söylediği türküler Seninle birlikte...
HASRETİM SANA Erdoğan Cihan Dal ucunda saman sarısı Bir yaprak, güneşli Susmuş yüreğim, yangın yeri Dilimde bir ayrılık şarkısı Daha dündü kovmuştun kapından Salıvemiştin ipini uçurtmanın Ayrılıklar sokağına Hasretim sana gülüm Nasıl hasretse canı çekilmiş dere suya Nasıl hasretse bülbül güle Dururum öyle çaresiz, bitkin İyimser düşüncelerden uzak Usulcacık çıkıp...
Altmışlı yıllardı. Dağdaki evimizde henüz bir lüks lambamız yoktu. Sabah ezanında tütün kırmaya gider, sıcak bastırınca eve getirip dizer, akşamüzeri yine göz görene kadar tütün kırardık. Kırsaldaki mütevazı yaşantımızda sıradan bir lüks lambası bile, bize lükstü demek ki. Yeterli aydınlatma aracımız olmadığı için de geceleri çalışmazdık. Dolunay olan birkaç gece...