

(Kaybolan Kız Çocuklarına)
Bir sokak lambasının altında kaldı son gülüşün,
Bir oyuncak bebek hâlâ seni bekliyor kapının önünde.
Adını fısıldıyor rüzgar —
Kırık duvarların arasından,
Bir annenin uykusuz duasına karışarak.
***
Küçüktün…
Dünyanın karanlığı sana hiç anlatılmamıştı,
Kır çiçekleri toplamak kadar saf bir düşle yürüdün,
Ama gölgeler, masalların bile karanlığından daha derindi.
***
Bir çift göz, artık her sabah seni arıyor —
Gözbebeklerinde bin yıl yorgunluğu.
Bir baba, adını her nefesinde taşır,
Bir toplum… hâlâ susar, hâlâ geç kalır.
Sen şimdi yıldızların en parlak yerindesin,
Gökyüzü seni incitmez orada,
Ellerinle dokunuyorsun bulutlara belki,
Yeryüzü seni koruyamadı — ama gökler korur mutlaka.
***
Küçük kız,
Artık senin adına yemin eder çocuklar,
Adımlarını taşır sokaklar sessizce,
Ve her mum ışığında,
Bir vicdan yeniden doğar.
***
Biz utandık,
Çünkü seni koruyamadık.
Ama adın —
Artık her kalpte bir çığlık gibi yankılanır:
“Bir daha asla.”
Kemal Yıldırım