“””
Ali Rıza Navruz
Mutâdım hilâfına bu gün toptancı olmak geldi içimden şu Nisan ayı çıkmadan önce. Nisan ayının götürdüğü şairlerimizden şu an için aklıma gelenleri sıraladım aşağıda. Bunlar ve niceleri bizler için birer değerdir.
Hatırlamak, hatırlatmak ve yeri geldiğinde gidenlere rahmet okutmak benim görevimdir. Tabii ki hepimizin olmalı. Allahtan gani gani rahmet dilerken yeni yazdığım bir şiirimi duamla birlikte ruhlarına hediye ediyorum…
BİR ŞAİR ÖLÜNCE
^^
“Bir şair ölünce, ölünce mi ah”
Kırılır bu arzın kolu kanadı.
Melekler yas tutar ona her sabah;
Güllerin bülbüle, sürmez inadı.
“Bir şair ölünce, ölünce mi ah”
Kucaklaşır bulutlarla uçurtmam.
Şairden silinir, var ise günah;
Durur zaman devinimi tastamam.
“Bir şair ölünce, ölünce mi ah”
Bir isimsiz mezar taşı dik durur.
Sonrasında artık makamlar segah;
Hep hüzne bürünür dünyada sürûr.
“Bir şair ölünce, ölünce mi ah”
Bil ki sevda yolu kapanır kardan.
Ey ki dönen devran, olma sen iflah;
Turnaları, göçürdün ya diyardan.
“Bir şair ölünce, ölünce mi ah”
Çoban dağda kuzusuyla meleşir
Sarsılır aniden muhteşem bargah
Telde bestelerin, notası üşür.
“Bir şair ölünce, ölünce mi ah”
Yüce dağ yıkılır, ova sislenir.
Bu yurdun ninesi ağıt yakar kah;
Osman dayı bir şiire yaslanır.
“Bir şair ölünce, ölünce mi ah!”
Kirpik uçlarından dökülür şiir.
Bir şair ölürse mat olmaz mı şah?
Gökte mavi ağlar, toprakta kabir.
“”
—
Bâki (7 Nisan 1600)
Nâbi (10Nisan 1712)
Halil Cibran (10 Nisan1931)
A. Hamit Tarhan (12 Nisan 1937)
Muhammed İkbal (21 Nisan 1938)
Sabahattin Ali (2 Nisan 1948)
Oktay Rıfat (18 Nisan 1988)
Orhan Murat Arıburnu (11 Nisan 1989)
Necdet Evliyagil (2 Nisan 1992)
S. Kudret Aksal (19 Nisan 1993
Abdullah Akay(19 Nisan 2022)