Ömür bir yerlerden tanıyorum sanki seni Basmahaneden mi yoksa kaleden mi Bir duvarın dibinde ıslak köpeğinle Yarısı tükenmiş şarap şişen elinde *** Altınızda ıslak bir karton kirli çorabın Saç sakal küsmüşken berbere Üstelik dermanın da kalmamış yürümeye Ah be ömür hep sürünüyorsun yerler de *** Tanıdım ..tanıdım .Seni görmüştüm şaraphanede...
Neden bu dünyaya köhne diyorlarDünya köhne ise, edenler ne ki?Yüz yıllar boyunca kahpe diyorlarDünyada kahpelik edenler ne ki? Acıları biz yarattık biz çektikSabır küpün biz doldurduk, biz döktükİkbal’i biz yaptık biz boyun büktükHalada bu yolda gidenler ne ki? Ne sözler dolanıp durmakta dileGayretim boş, çabam oldu nafileDost diyerek yüzüne güle,güleDostun...
Bedenimde deli rüzgârlarHer zerremde ayrı bir savaşBen ölüyorum babaBen ölüyorum yavaş yavaş Korkuyorum sessizlikten, yalnızlıktanDuygu yok, vefa yok can kandaşlıktanİçimde yine yangınlar, dağlar gibiBir umut ışığı beklerim, ta uzaktan Can bildiklerim bak ! neler ettiÇekip gittiler şimdi birer birerSen bilir misin ki bendeki hâliBu gidişler hep zoruma gider İçimde susmaz,...
Şehirlerarası ilk otobüs yolculuğumu yetmişli yılların başlarında yapmıştım. Sıcaktan bunalan yolculara alüminyum kapaklı cam şişelerde Topçam Madran suyu veriliyordu. İki saati geçen mesafelerde yol üzerindeki bir tesiste on dakika ihtiyaç molası verilirdi. Otobüs mola yerine yanaşırken muavin “Otobüsümüz falanca dinlenme tesislerinde on dakika ihtiyaç molası vermiştir. Çaylar şirketimizdendir” diye anons...