Öptüm, alnıma götürdüm elini. Berhudar ol evladım. Dedi. Tuttu bileğimden, adın ne senin yavrum? Dedi. Yüzünde sevecen, samimi bir ifade ile beliren o tatlı tebessüm; bakışlarındaki derin hüznün yansıması yüreğimin sızlamasına yetti, yetti de artı bile. -Mehpare, efendim. Neden sordunuz teyzeciğim? -Şey… benim de sen yaşlarda bir torunum vardı da!...