İlginç suistimal sebeplerine örnekler: a) Tüp bebek çalışmaları; b) Bebeğine süt ve mama alımı; c) Kuzeninin milletvekili seçim kampanyasının finansmanı
Yöneticiler ve hissedarlar için ibretlik dersler dolu dehşet verici bir yolsuzluk hikâyesi
İnsanın duygu aleminin derinliklerine bir keşif yolculuğu
Marka, Gösteriş ve Tüketim Düşkünlüğü
Sosyal ilişkiler ve iletişimde kullanılan terminoloji ve kıyafet modelleri üzerinden itibar arayanlar
Bir iş adamının özel yaşamında uç noktalar arasında savrulan hüzünlü yolculuk ve iflasa yuvarlanışının ibretlik hikâyesi
“Türkiye’de hep Sağ İktidarlar …” söylenmesine Süleyman Demirel’den şamar gibi bir ders
Küresel Paradoks: Adam Smith’in mucizevi “Gizli Eli” ve İnsan aklı planlama
Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Trabzon taraftarlarının sokaklarda estirdiği mide bulandırıcı çirkinlikler
Türkiye’de holigan terörü ve Aziz Yıldırım- Ali Koç özelinde kulüp yöneticiliklerinin alternatif milli maliyeti ve heba olan kaynaklar üzerine bir analiz
Sosyalleşme ortamları, Kulüpler, Dernekler ve Misyonerlik faaliyetleri
Elit sosyalleşme mekânı olarak Büyük Kulüp (Cercle d’Orient)
Bereketli yol geçen hanı Anadolu
İnsanı hayata bağlayan temel güdüler, davranış motorlarımız
Kadın yöneticilerin hazımsızlık sıkıntısına dikkat
Bir elmanın iki yarısı: Zavallı Kadın ve Zavallı Erkek
“Çağdaş Hukuk Normları” konulu şiir yarışmalarında insanlığa yapılan ayıplar
Devlet yönetimi zihniyetinde kalibrasyon sorunu
Mustafa Kemal Atatürk’ün sağlık sorunları
Atatürk’ün aşkları – Fikriye ve Lâtife hanımları devreden çıkaran büyük aşkı kimdi?
Atatürk Sabetaycı Kripto Yahudi miydi?
Osmanlı’da Âyânlık
Manavgat’ta bir Âyân Ailesi ve Garnizon olarak Tugayoğulları
Tugayoğulları’nın Kâhyası Keyikler (Geyikoğlu) Ailesi’nin Reisi Hasan Kîya’nın (Kâhya) Çanakkale’ye, Yemen’e, Kut-Ül Amare’ye Kurban verilen Kınalı Kuzuları torunlarının hazin hikâyesi
Milliyetçilik, hısım akraba sevgisi ve ırkçılık – faşizm
Dinler ve dindarlık
“Bilimsel” Sosyalizm (Komünizm) ne kadar bilimsel?
“Yobazlık” ve “Bağnazlık” neden Müslüman ülkelere özgü düşünce ve davranış modeli olarak bilinir? Acı gerçeğin perde arkası.
Yobazlık ve Bağnazlığın günlük hayata yansıması olan terör nasıl filizlenip yeşeriyor?
Terör coğrafyanın kaçınılmaz kaderi midir? Dinlerin rolü nedir?
Hamas – İsrail savaşının perde arkasında gölgede kalmış tartışılmamış nedenler?
Uygarlık yolunda J Eğrisi önerisi
Son Söz
İnternette kitapyurdu.com da okurlara sunulmaktadır
Bir aşk masalıydı seninle düşlediğim Yarın sonraya kaldı Bütün ruhlar buluştuğunda Bu şehri çiçekleyen sonraya… Elim iş tutunca senin için gelmiştim Sokaklarda yırtık bir gülümseme karşıladı Mutluluğu sakladığımız köşeler yıkılmış Oyunlar kurduğumuz parklar da tuzaklı Artık bu dünyaya sığmaz çocukluğumuz Yalanın insanlaştığı kör bu dünyaya… Ay düştü yorgun gözlerime Geceye...
Gecem karanlık , kap kara rüyalar…Ne gelen var, ne seven ne de öpen !Beyaz meleğim derdim sana oysa…Yanılmışım ! Melek olsan uçar gelirdin…Ruhumla baş başa düşündüm dün gece;Anladım ki üzerinde sihirsiz bir elbise…O anlar ta derinlerimde sıradan bir insan,Aşkı uzağımda kalan, duyulmayan bir ses gibisin.Sus Melekler yalan söylemez, derdin seninimYer bulamadı gönlünde onca masum yeminimBir anda unuttun beni, kanatsızsın eminimKalbimde de kalbine karşı yok asla benim kinimGecem de gözlerimi öyle hayaline kapatıyorumDeniz üzerinde beyaz bir martı olsam diyorumBir vapur içinde sen, simit yerine aşkını atsanİçine peynir yerine bir de sevdanı katsanDoysam kana kana , CANIMA CAN OLSAN. Henüz Şair Dilaver Karagöz
Yetmişli yılların başıydı. Dokuz, on yaşlarındaydım. Henüz ilkokul üçüncü sınıfa devam ediyordum. Çocuk olduğuma bakmayın, tarlaya girdim mi canavar gibi tütün kırardım. Yani büyüklerim öyle söylerdi. “Şuna bak, elleri bile görünmüyor maşallah.” diye beni gaza getirirlerdi. O yıl büyük ablamız yeni evlenmişti. Onların tarlasında tütün kırıyorduk. Herkes mutluydu. Gelecekten umutluyduk....
“Uçuk kaçık yalan düşler” Kaybolur hayatın matem sokaklarında.. Ödüle doymadı Gözümüzü oyan heybetliler.. Suskunluğuma çare değil Müşküle kilitlenmiş Masum düşüncelerim.. Karanlıkta kaldı,, Ötelere mahkûm Heba olan düşlerim.. Bir hicran ateşi düşer içime ara ara,, Avuturum bazen gönlümü Uçuk kaçık boş hayaller uğruna.. Ne umutlar sırdaş oldu,, Bir lâhza yaralı yüreğime.....
NE DEYİM Ali Akın(Albazoğlu) iki adam ile çıktım bir yola, ikiside yolda,sattı ne deyim. İnsanlıktan nasip almamış beyler, Ona,buna çamur attı ne deyim. Halbuki biriyle yola çıkarden, Satana söverim demiş idim ben, Söveceğim utanırım kendimden, Güvenimi erken yıktı ne deyim. Öbürünü anlatmaya hiç değmez, Gavur parasıyla üç kuruş etmez,...