Biraz Melmoth biraz Sebastian…
Değil mi ki ebatsız bir boşlukta,
Sürgündür zaman.
“Bu mudur kadarı?” diyemediğimiz bir çoklukta,
Yokluk sarmalı.
Projesiz aşiyan,
Sofistike; ne/densiz.
Tercihe bırakılmamış mekan..
Meşk tavında ud;
Mistik.
Ayin çağrısında org;
Akustik.
İlahi eşiğinde ney;
Ahirlik.
Yine de züppe tutkular kaymakta kaydıraktan,
Alengirli batın, soğuk soluk, yansıma…
Akrep ve yelkovan oldum olası paradoks.
Yarına ne çok güveniyor insan;
Ya bizim için hummalı,
Yarını olmayan gündeyse güneş,
Ne yapmalı o zaman?
Bugün çaylar benden,
Koyu renkler kaynatıyor kazan
Bugünlük hoyratlık beleş!
Beyin yakan kalbîlik,
Ne sevabın ne günahın var ücreti,
Kalıntılar arasında,
Bir iğvadan ibaret zan.