Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Hafif Yağmurlu
16°C
İstanbul
16°C
Hafif Yağmurlu
Cumartesi Az Bulutlu
18°C
Pazar Çok Bulutlu
17°C
Pazartesi Çok Bulutlu
20°C
Salı Çok Bulutlu
20°C

Bunu Sen Oku

Bunu Sen Oku
27 Eylül 2024 13:40
14
A+
A-

Yazar: #İclal#Aydın

#Bunu#Sen#Oku

238 sayfa

#Okudum_Bitti

Annem kısmen haklı çıktı.Kısmen…

Bir yıl sonra sonbaharda, 12 Eylül sabahı o kütüphane “yıkıldı”ve ben altında kaldım.

12 Eylül 1980…

Babam eve gelmedi.

13 Eylül oldu, gelmedi.

14 Eylül doğum günümdü, yine gelmedi.

14 Eylül bitti. Ben uyudum.15 Eylül’ün ilk saatleriydi. Çocuk uykumdan seslere uyandım.

Askerler, polisler evimize girdiler. Ayaklarıyla, postallarıyla kırmızı halılarımıza bastılar. Babamla annemin bütün kitaplarını yerlere attılar. Annem dimdikti karşılarında. Bıyıklı bir polis bana, “Korkma yavrum, korkma sakın,”dedi. Acaba o kimin babasıydı? Acaba neler geçiyordu aklından? Annem hiç ağlamadı. Hiç korkmadı.Hiç. Askerler gittikten sonra kitapları toplarken ağladı. Yattığım yerden kalktım. Dokuz yaşındaydım ama o anda hiç öyle hissetmedim. Anneme yardım ettim. O güzelim kitaplarımızı topladık yerlerden. Annem çok ağladı. “Büyük Dünya Atlası”yerdeydi. Hiçbir şey olmamıştı ona. Yaldızlı yaldızlı bakıyordu bana. Annem atlası aldı yerden. Benim yattığım odaya götürdü, yatağımın üzerine bıraktı.”Al,”dedi, “Al, sen buna bak. İstediğin gibi bak.”

Dünya atlasına kavuşmuştum ama babam yoktu ortada,

“Babam nerede anne?”diye sordum.

“Gelecek,”dedi.

15 Eylül sabahı okulda, bayrak töreninden sonra, Semire Öğretmenim. “Babamın kitapları yüzünden galiba. Askerler geldiler dün eve. Babam gelmedi. Çok merak ediyorum ben babamı. Bir de öğretmenim… Sizin evin duvarlarında Nazım Hikmet’in şiirleri asılı ya, onları kaldırın siz, olur mu? Sizi de götürmesin askerler.”

Hayatımın en büyük mimarı. Bugün yazı yazıyorsam ilk ve en büyük sebebi.

Güzeller güzeli öğretmenim, dolan gözleriyle gülümsedi bana. “Korkma,” diye fısıldadı kulağıma. “Baban gelecek. Ben de indireceğim o şiirleri. Sakın korkma,” Yanaklarımı okşadı.

*******

Kendi yaşadıklarından kesitler, yaşanılan hayat hikayesini anlatıyor yazarımız 📕✍️

Hasibe Sezer

ETİKETLER: , , , ,
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.