Benden önce de vardı
Bu gökyüzü,
Bu ağaçlar, denizler, rengârenk çiçekler.
Durgun bir ruh misali göller.
Benden önce de vardı
Şiirler, şarkılar,
En güzel masallar,
Vuslata eremeyen, ama sonsuza dek süren aşklar.
Benden önce de vardı
Her gün binbir ümitle doğan,
Zamanı geldiğinde sessizce hiç bir şey yaşanmamış gibi batan güneş;
O günlerini hiç bitmeyecekmiş gibi umursamadan yaşayan insanlar.
Benden önce de vardı
Hayallerinin peşinde koşan,
Yaşamın içinde kimseye dokunamayan,
Sermayesi yalnızca bencillik olan.
Vermeden almanın mümkün olduğunu sananlar.
Benden önce de vardı
Gökyüzünde yıldızlar,
Her evresine hayran kaldığımız ay.
Aşkların en güzelini yaşadığımız dolunay.
Benden önce de vardı
Savaşlar, yıkımlar,
Sonu gelmeyen cinayetler;
Ağlayan analar,
Kimsesiz kalan yavrular.
Benden sonra da devam edecek
Güneşin doğuşu,
Yıldızların parlayışı,
Dünyanın hızına yetişemeyen dönüşü,
Çocukların gülüşü,
Aşkların doludizgin yaşanışı.
İnsanların sonu gelmeyen bencillikleri.
Peki, nedir o zaman
Yaşamanın gayesi?
Yemek, içmek, coşmak mı —
Her günün bitişini beklemek mi?
Her gün monotonca aynı yoldan koşmak mı?
Gidenlerin ardından sonsuz bir yas tutmak mı?
Kaybettiklerimize ağlamak, elimizdekilerin değerini hiç bilmemek mi?
Hayatın ekimizden kayp gittiğinin farkına varmamak mı?
Yoksa sevmek sevilmek mi?
Hayatta bir şeylere dokunabilmek mi?
Elimizdekilere şükretmek mi?
Hayatta bir iz bırakabilmek mi?
Kendinden, yüreğinden,
İçindeki o sonsuz ışıktan.
Sonsuzluğa giden
Gemiye binmeden evvel.
ŞEBNEM ARICI
Tebrikler Şebnem öğretmenim, kardeşim, can hemşerim, komşu kızımıız! Yüreğine, kalemine sağlık canım. Başarıların daim olsun inşallah!
Ablam çok teşekkür ederim