YER Gündüzün kahırları durmadı Akşamın heybesine akmaya başladı Akşam..Karanlık…Siyahlık.. Kırık hayallerimle,yola koyulduk Sessiz sahilin,çakıl taşlarında Beynim de,deli dolu uğultular Yüreğim de,boynu bükük hüzünler Adımların,hedefsiz gitmekte Kırık dökük,kimsesiz sandallar arasında Arada bir balıkların hıçkırığı Ay’ın,yıldızlarla,Denizde ki raksı Sessizliğin ortasında Kahırların altında Hedefsiz ayakların,adımlarında… Az ötede cılız bir ışık Bir kaç gölge...
Biz çocukluğumuzda saygı, sevgi hâk, hukuk, adalet gibi büyük değer kavramlarıyla yetiştirildik.Söze ne hacet, büyüklerimizin kaş göz işaretlerinden anlardık nasıl davranmamız gerektiğini.Büyüklerimiz bizim oturduğumuz odaya geldiğinde ayağa kalkar, yayılıp oturmazdık oturduğumuz yerde. Misafiri güler yüzle kapıda karşılar, o içeri girerken ayakkabılarını çevirirdik giderken kolayca giyebilsin diye. Oturacağı yeri gösterir el...
Selamolsun bayrağıma, selamolsun vatanıma Selamolsun şehitlerim, uğruna döktüğün kan’a Selamolsun atalarım – Selamolsun ecdadıma Selam olsun bayrağıma – Selam olsun vatanıma *** Benliğimde bir tutkusun, burcu burcu kokun ile Bugün yazmaktayım seni – Gönlümdeki aşk ile Heyecanlandın şair’im, yüreğindeki coşkun ile Selam olsun bayrağıma – Selam olsun vatanıma *** Ne...
Severek yazdım. Severek yazdıklarım kabul görür müydü? Yazarlık, sonucunu bilmek istemediğim bir vazife oldu. Bahis konusu olan vazife bir ayaklanma değil elbet. Kendini bulmak ve karanlıktan kurtuluş için… Yoksa hükmeden karanlığın vahşi gururu içinde eririm. Bu benim derdim elbette. Peki, benden evvelkiler ne yapmıştı? Yapılanları kabul etmek zordu. İsyan etmek...
İnanç güçlü bir kılavuzdur. İnandığın an açılmaz dediğin bütün kapılar ardı ardına açılır. İnandığında başaramayacağın hiçbir şey yoktur. İnanmak her şeyin üstesinden gelmenin il adımıdır. Önemli olanda ilk adımı atabilmektir… İnanç, insanın iç dünyasını aydınlatan bir kılavuzdur. Yol gösterici gibi… Kuytu köşelerde kaybolmuş umutların sesiydi. İnanç, fırtınalı denizlerde yıldızlar gibi...