Aklımızda deli sorularla okuduk. Her seferinde “tamam, katili buldum” derken ters köşe olduk. Heyecan hiç dinmedi hikayenin sonuna kadar. Hatta bir süre sonra katili bulmaya çalışmak yerine akışına bıraktım olayları. Sadece bir polisiye-gerilim okumadım elbette. Irkçılığa (sayfa 125, 126 ve 127’de Kızılderili’lerin nasıl sistematik olarak katledildikleri ile ilgili notlar oldukça ilgi çekiciydi), hukuk sistemine yapılan eleştirilere, vicdan sorgulamalarına, aşka dair pek çok şey bulacaksınız sizde okuduğunuzda. Yazarın kalemini severek okurum. Bu kitabı da yanıltmadı beni ve ben çok sevdim. Şimdiden okuyacak olan dostlara keyifli bir yolculuk diliyorum.