Otobüsü kaçırmanın sıkıntısıyla gelecek minibüsü beklemeye başladım. Durağın örtüsünün altına saklanıp güneşten kaçtım ama nafile, bu kez de tenekenin sıcağı bunaltıyordu. Minibüsün gelişiyle moralim daha da bozuldu. Klimasız araç da çekilir mi şimdi… Limana yanaşan gemi edasıyla yaklaşan minibüsün boş olması sevindiriciydi. Ön tarafa, oturdum. -Ooo hoş geldin İzmirli dedi...
Önüm karlı, yollar kapalı, Arkada izler benimki hepsi, İzime dökülen tatlı dert, Dökülen de aşk hepsi Derdim başka o da en iri, Derdim Karacaoğlan’ dan kalma, Onun işi gücü aşk, ona değil dert, Bana niye bu kadar sert, Vuslat ve hasret, Bırakın kaybolayım hava da sisli, Arayıp bulmak niyetim, Bulmamak...
#OKUDUMBİTTİ . #AHMEDARİF #HASRETİNDENPRANGALARESKİTTİM Şiir okumayı seviyorum. Bazen imkan bulduğumda romanların arasına bir şiir kitabı sokuşturmayı unutmuyorum. Ahmet Arif’in daha çok memleket ve halk sevgisini ele alan şiirler yazdığını hatta 68 – 78 kuşağının isyancı ve başkaldırı ruhunu yansıttığını bilirim. Bu kitabının da özel olduğunu duyduğum için okumayı çok istiyordum....
Necati Küçük; 1962 yılında Manisa’nın Gördes ilçesinde dünyaya geldi. İlköğrenimini Yayakırıldık Köyü İlkokulu’nda, orta ve lise öğrenimini Demirci Öğretmen Okulu’nda, üniversite eğitimini de Dokuz Eylül Üniversitesi, Aydın Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksek Okulu’nda tamamladı. Askerlik görevini yedek subay olarak yaptıktan sonra Antalya bölgesinde turizm otelcilik sektöründe çalışmaya başladı. Emekli, evli...
(DENİZ DESTANI) Sene yetmiş iki, yaşım on iki Nasıl bir devrimci yürek onunki Çocuksu heyecan benimki belki …Sanki bir efsane, gizem sezmişim …Vay benim Deniz’im, Deniz Gezmiş’im Hak, hukuk, adalet arar haklıydı “Ne bir haram yedi, ne cana kıydı” Yiğidin solunda devrim saklıydı …Eşin yoktur diyar diyar gezmişim …Vay benim...
Anadolu’da üniversiteleri dolaşıyoruz. Her üniversite savaştan çıkmış gibi… Savaştan çıkmış üniversiteler sadece taş bina vasfında… Profesörlerimiz de bilimin perhizi içinde… Olmayan ilime ve bilime karşı sevgi saygı da bitmiş… Endişe içindeyiz… Üniversiteler, boş geçen günlerle kan kaybetmeye devam ediyor. Çırpınış ve feryadımız bilimle ilmin yokluğuna… Kaybolan ilimle üniversitelerimizin kapıları adeta...