Yalnızlık aslında nedir?
Etrafında hiç kimsenin olmamalı mı ? Yoksa kimsenin seni anlamaması mıdır yalnızlık.
Tek kalmak kimsesiz olmak mı yalnızlık. Yoksa kimsesi olmaya çalışan insanların seni kimsesizliğe mahkûm etmesi midir?
İnsan hayatı boyunca binlerce insanla muhatap olur binlerce kişiyle tanışır Kaç tanesi yalnızlığına derman olur.
Eratındaki onca kalabalığın içerisinde sanki kız kulesine kapanmış gibi hissetmemiz mi insan çoğu zaman.
Aslında buna en güzel örnek değimlidir kız kulesi…
İstanbul gibi kalabalığı ile meşhur bir şehrin tam ortasında iki yakasına da eşit mesafede çevresinden günde binlerce vapur geçen yüzlerce ziyaretçisi olan bir yapı.
Ama yapayalnız. Bir başına fakat dimdik değimli? Ve Galata’ya bakar tüm gün… Onu galata anlar diye düşünür bir tek. Çünkü Galata da en kalabalık semtlerinden birisinde İstanbul’un, öylece yapayalnız durmaz mı ayakta.
Her ikisi de kalabalığın içindeki o muhteşem yalnızlığın timsali olarak dimdik ayakta ve birbirleriyle aynı güneşi selamlamaya devam eder yüzlerce yıldır.
Hep söylerim insanın aradığı güç içindedir diye. Peki, bu güç nedir. ?
İnsan hiçbir zaman yalnız kalmadığını anladığında aslında gücünün farkına varmaya başlar. Hayatımızın hiçbir anında yalnız kalmadığını görmeye başladığında aslında insanlara kendini anlatmaktan vazgeçer.
Sana şah damarından daha yakın olan vardır çünkü. O olduktan sonra yanında ne dosta ne eşe ne sevgiliye ihtiyacın kaldığını görürsün zamanla ve kendi gücünün farkına varır arkanda ki büyük desteğin o mükemmel sıcaklığı ile dimdik durursun ayakta.
Hayat acımasızdır. Gün gelir en güvendiklerin sırtını dönerler sana. Gün gelir en elinden tutmasını beklediklerin tutmaz elinden. Kapkaranlık bir kuyuda kalırsın. Ağlar sızlarsın. Çaresiz ve güçsüz olduğunu düşünürsün buna üzülürsün.
Ta ki o kuyuda Yusuf olduğunu anlayana kadar… Ve o an karanlık aydınlanır. Yusuf kardeşleri tarafından atılmıştır kuyuya… Ve sultanlığa uzanan hikâyesi vardır. Ve işte bunu hatırladığında sultanlığın yolunu ona açanı da hatırlarsın. Ve o gücü hissettiğin anda kalbinde artık gücünün farkına varmış demektir. O güç gelince de yalnızlık aslında somut olan bir kavram olarak kalır.
Tüm kalabalıklar yitirir anlamını o an. Tüm ağlamalar sızlamalar diner. Yerini sadece o gücün inanılmaz hazzı alır.
Ve artık sende kız kulesi gibi çelikten ve dimdik galata gibi eskimiz ama sağlam bir yapı haline gelirsin. Ne der Cemal Süreyya En koyu yalnızlık bile bir tanığa ihtiyaç duyar…
Yusuf Alper EVCİL