Seni tanıyorum çocuk;
Seni seviyorum fakat asla yüreğimde yer veremem
Sen o eski zamanda bahçede mis gibi kokan çiçeklerdensin.
Ya ben…
Ya ben!
Bu bahçe de soluğunu kesen ısırgan otuyum.
Seni seviyorum çocuk;
Ben sana hasret yaşarken, ben sana asık suratı vaad edemem.
Bir miskeetin toprağa değen kokusunu, gazoz kapağının ruhuma değen melodisini özlüyorum,
Parmaklarımın yarasını düşlüyorum
Bir an da ben de sarılayım diye, hala bir anne eli bekliyorum!
Bu kaderin elinden kaçmayı,
O bahçeye su gibi akmayı ,
Can olmayı, sana hayatı çok güzel sunmayı
Özümde yine sen gibi olmayı
Ne çok isterdim, ne çok ah be çocuk.
Seni özlemiyorum mu sanıyorsun ah çocuk?
Aslında hiç durmadan;
Gülüşlerin koşar yüreğime
Nefes alışların şehrime geldiğinde
Gözyaşlarım beni terkeder
Ve toprak bağrına basar acıları
Sana yanıyorum be çocuk;
Bir gün elbet ölüm gelecek
Eğer ağlatırsam seni daralmaz mı,
Hesap sormaz mı ruhum?
Bu yüzden çocuk, sırf bu yüzden
Seni seviyorum ama asla yüreğimde yer veremem.
Dilaver Karagöz Öksüz şiirlerin Babası