AYFER TUNÇ
Yazarla ilk tanışma kitabım oldu. Kitapta -Miguel- hariç, karakter isimleri yok, herkes yaptığı iş ve sıfatıyla anılıyor. Evlenmemiş, çok uzun boylu ve çok zayıf olmasından kaynaklı baş kahramanımıza Kuru Kız / Kız Kurusu deniyor. Özellikle mahalledeki kadın komşular; haset, fesat, dedikoducu, fırsatçı ve hatta cinsel hayatlarını bizim kuru kızın yanında, çekinmeden adlı adınca ifade edecek kadar hayâsızlar.
Hasta annesi dolayısıyla, 10 yaşından beri ev işlerinden sorumlu olmuştur. Aile bireylerinin sırasıyla ölümüne kadar, kendi tabiriyle ‘hayatsız hayat’ yaşamış olması, yalnız ve tek kaldıktan sonra, kendine ve hayata dönmüş olmasını okuyoruz.
Komşular tarafından sanıldığı gibi akılsız değil, aksine çok akıllı ve internete olan düşkünlüğü; her duyduğunu, gördüğünü ve merak ettiğini internetten araştıran bir profil çiziyor Kuru Kız.
Olay örgüsü, geçişler bana göre gayet başarılıydı, kalemi ile ilk defa tanıştığım yazarın tarzını ve üslubunu çok beğendim.
Kritik etmek istediğim bazı yerler de var tabii. 116. sayfada Kuru Kızın gittiği nalburdaki satış danışmanının, badana için sıraladığı tüm renk çeşitleri/ isimleri abartısız 1 sayfa boyunca ve keza 154. sayfada da peynir çeşitleri yine çok uzun sürdü. Gerek var mıydı emin değilim.
Ve enteresan bir itiraf, ben genelde kitaplarda argo-sansürsüz apaçık cinsel terimler ve küfür okumaktan hoşlanmam ancak bu kitapta bir bölümde cinsel terimler açıkça geçiyordu. Yazar beni şaşırttı ama nedense beni rahatsız etmedi, çünkü o komşuların içindeki kaynayan kurtlar ancak bu kadar net yansıtılabilirdi.
GÜLENAY GÜNEŞ