Hocam…hocam…hocam!
Dalmışsınız hocam, ne dir sizi bu denli düşündüren şey?
Ne mi düşünüyorum?
Yapmayın hocam, mantıklı bir şey söyleyin bari; size inanmam için.
Hiçlikte mi düşünülürmüş, adı üzerinde hiçlik.
Ne söylememi beklerdiniz mesela?
Evrenin sırlarına erişebilmek için, uzay çalışmalarında gelinen noktanın yeterli olup olmadığı …
Bildiğim kadarıyla ihtisas alanınız bu olsa gerek hocam.
Gezegenler arası gezilere ne zaman başlanabileceği örneğin.
Ülkemizin bu yarışta yer alıp alamayacağına dair ciddi konular üzerinde kafa yoruyorum demenizi beklerdim doğrusu.
Yok, yahu!
Evet ya hocam.
Sen, nerede yaşıyorsun delikanlı?
Burada, hocam.Türkiye’de, A…..da !
Çok güzel bir yerde yaşıyorsun, kıymetini bil !
Neden öyle söylediniz, hocam?
Yüzüne şöyle bir baktı, cevap verme gereği dahi duymadan
Ne iş yapıyorsun, mahsuru yoksa öğrenebilirmiyim?
Akademisyenim.
Güzel…iyi de maaş alıyosundur.
Hayır efendim, fazla sayılmaz.
Geçiminizi nasıl sağlıyorsunuz bu pahalılıkta? Ülke şartları bu halde iken, yarının olumsuzluklarını nasıl göğüsleyebilirim, gibi düşüncelere dalıp gittiğiniz olmuyor mu yani?
Hayır, geçim derdi gibi bir sorunum olmadı.
Eviniz vardır o halde, arabanız da olmalı…!
Evet ama, bunları sorma gereğini neden duyduğunuza bir anlam veremediğimi söylemeliyim hocam?
Paran pul olmuş, alım değeri yok.
Ülke mülteci işgalinde, haberin yok.
Kira olmuş anasının d…!
Eğitim, öğretim liyakatsız hacı, hoca elinde; vakıf, cemaat sarmalında.
Halkın çoğunluğu geçim derdi yüzünden canından bezmiş.
Kimileri rant uğruna çeteleşmiş biri birini yemekte; kimileri açlık, yokluk, çaresizlik adına intiharlara sürüklenmekte.
Ölenler…öldürülenler…yananlar…
yakılanlar…köpekler…ormanlar …!
Ama suç bende, bu çok bilmiş ukala tavırlar içerisinde olan birinden hiçlik konusunda bilgi sahibi olmasını beklemek hata idi benim için.
Hiçlik; dünyanın bütün nimitleri ellerin arasında iken; insanlığın sorunlarını kendi ortak sorununmuş gibi kabullenerek dert ve ihtiyaçlarına ortak olabilmektir.
Dünyanın nimetlerinden tümüyle soyutlanmış “hüdai nabi” ter temiz yürekli sade bir insan olabilmektir.
Söyle bana şimdi, sen yapabilir misin…giyebilir misin bu elbiseyi?
Görününür halinle bırak ona, buna caka satarak akademisyenim filan demeyi. “Allame i cihan” olsanız insanlığa zerrece yararınızın olacağını aklımın ucundan dahi geçiremiyorum ya!
Hele, hele senin gibi ukala zerzevat ların tümünü kast ederek söylüyorum bu sözümü.
Elbette sizin bahse konu etmiş olduğunuz konularıda düşünmemiz gerekir;tamamen göz ardı edemeyiz
Bu konuda sizinle hem fikirim.
Lakin, esas olan kafada yer etmiş asıl problemlerin bir şekilde çözüme ulaşmış olması
gerekmez mi, daha sağlıklı düşünebilmek ve karar verebilmek adına?
İşte bu nedenle önem sırasına göre
Ülke huzuru
Eşit yurttaşlık
Yarına olan güven
Teşebbüs hürriyeti
İş güvencesi
Aile birliği
Serbest dolaşım
Bunların varlığından emin olan her yurttaş, fikren ve bedenen çalışmaktan yorgun dahi düşseler; huzurlu ve mutlu olarak her tür hizmeti yerine getirmekten zevk duyarlar. Hayal değil sunulan. Ülkede İki bin yılı öncesi yaşanmış tarihi bir gerçeklikten bahsetmekteyim.
Gönüllerimizin isteyerek kabul edeceği zevk ve neşe içerisinde yaşayabileceğimiz; işte aradığımız yaşam ortamı bu… aradığımız sadece bir tutam huzur diyebileceğimiz gelecek güzel günlerimize ulaşmak dileğiyle.
12 Eylül 2024 AKBÜK
Necati AÇIKGÖZ