Rahmi Ağa Urfa’da geniş arazileri olan, ( uyuşturucu) karanlık işlerle uğraşan, 70 yaşlarında, evli çocukları olmasına rağmen çocuk ve kadın metresleri olan şerefsiz acımaz biridir. Konağında çalışan ( aile ) Mihriban’la zoraki birlikteliğinden Gülnaz doğar. Mihriban’ın ve ailesi çıkan dedikodular yüzünden konaktan ayrılırlar. Mihriban 4 çocuğuyla Urfa’nın topraklarında pamuk toplayıp, bulduğu yevmiye işleriyle hayatlarını devam ederler. Güzel kadınları zaafı olan işçibaşıyla asılsız dedikodular yüzünden kocası tarafından bıçaklanarak öldürülür. Parmak izlerini silerek bıçağı Mihriban’la tutuşturur. Hapiste kısa sürede çıkar. Mihriban’ın en büyük derdi, Gülnaz’la Ayaz’ın yakınlığıydı. Olanları ona söyleyemezdi. Mihriban’ın düşünceleri bir bir ortaya çıktığını göremeden ölmüştü. Ayaz Gülnaz’ı iğfal ederek evlenmek zorunda kalmıştı. Ayaz’da babası Rahmi Ağa’nın yolundan giderek kısa süre sonra bir kız çocuğunu iğfal ederek öldürüp, hapse girmişti. Rahmi Ağa gelini öz kızı Gülnaz’ı yolunu bulup zorla tecavüz eder. Gülnaz ihtiyatlı davranarak R. Ağa’yı yanına yaklaştırmaz. Karısının yardımıyla Gülnaz’ın başkalarıyla dedikodusunu çıkarttırıp küçük oğlu Bedran’a öldürme emrini verir. Şerefleri töreleri bunu gerektiriyordu. Gülnaz İstanbul’a kaçarken Bedran fırsatını bulup bir iki yerini bacaklasada Gulnaz’ı pişman olup öldürmez. Gülnaz’a her konuda yardımcı olmaya söz verir. Gülnaz İstanbul’a amcası Talat’ın evine sığınır. Amcasıda soysuz un tekidir. Gülnaz’a ileriki zamanlarda yolunu bulup tecavüz eder. Oklavayla boynuna vurarak amcasını öldürür. Bedran Gülnaz’a ceseti ortadan kaldırmak için yardım eder. R. Ağa’nın İstanbul’daki bütün karanlık ( yeraltı örgüt) pis işlerini Bejan yürütüyordu. Bejan R. Ağa’nın emriyle Gülnaz’ın kaldığı evi bulan Bejan Gülnaz’ın güzelli karşısında aklı başında gider. Güzellikle olmayınca, bir gece bahçeli evin penceresinden girip zorla istismarı eder. Sabah erkenden Bejan’ın işlettiği ( paravan olarak kullanılan) kasap dükkanında alkolden sızmış Bejan’ı ve kasap dükkanını benzin dökerek Gülnaz yakar. Bedran Bejan’ın işlerini devralır. Gülnaz’a bahçeli ev kiralar. Yıllar öncesinde Yaman’ın karısına babası tecavüz eder. Durum anlaşılmasın diye Nüket’in kötü kadın dedikodusu yayılarak, ölüm emri kocası Yaman’a verilir. Yaman yurtdışı Almanya’ya kaçıp orda evlenir işini kurar. Ayaz’ın yazdığı mektuptaki gerçekler için Yaman Gülnaz’a yardıma gelir. Rezvan yıllar öncesi Bedranların kapı komşusu iken. İstanbul’da polis memuru olur. Gülnaz Rezvan’dan kadınlarla ilgili şikayet dosyalarını, kitap yazmak için alır. Çeşitli kadınlara çocuklara yapılan istismar vakalarda maddi manevi yardımcı olur. Erkekleride hiç acımadan öldürür. Urfa’daki Bedran’ın kız kardeşlerini, kızı Gülşen’i, R. Ağa’nın metresleri Ester, diğeri çocuk yaştaki Çeman’i kendi erkek kardeşini kaçırarak kendi evine Gülnaz getirir. Her zamanki gibi Bedran, Yaman Gülnaz’a yardım ederler. Sırada Kazım amcası ve Aşiret olan Ali’nin babasınıda yaptıklarından dolayı öldürür. Gülnaz Rahmi Ağa’yı baba bildigi Mihriban’ın kocasından nasıl bir intikam alacaktı?
Yaşanılan coğrafyada yoksul eğitimde geri kalmış bölgelerde Rahmi Ağalar, zengin, imtiyazlı kişilerin yaptıkları kötülüklerin baskıcı dayatmaları kadın ve çocuk metresleri acı yaşamları, ölüm emri verilerek eline tabanca bıçak verilerek yaşı küçük kurbanların dramlarını, kadınları katleden canilere caydırıcı ceza verilmeyen, Gülnaz’ın adaletini dağıttığı Ülkenin acı gerceklerini yazar Osman Akdere ÇIRPINAN KADIN kitabında akıcı üslupla ele almış.