DOLAR
32,3847
EURO
35,0605
ALTIN
2.325,56
BIST
9.110,65
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
23°C
İstanbul
23°C
Az Bulutlu
Cumartesi Az Bulutlu
22°C
Pazar Parçalı Bulutlu
22°C
Pazartesi Az Bulutlu
24°C
Salı Az Bulutlu
18°C

Yazar Muhammed Mustafa Çetinkaya Röportajı

Yazar Muhammed Mustafa Çetinkaya Röportajı

İnadına Kıvırcık Soruyor, Muhammed Mustafa Çetinkaya Cevaplıyor

İnadına Kıvırcık:  Merhabalar kıymetli ziyaretçilerimiz. ESANMEL, Edebiyat ve Sanat Meltemi Sitesi olarak yine edebiyat ve sanatla harmanlanmış bir röportaj ile karşınızdayız. İnadına Kıvırcık Soruyor adlı röportaj serimizin dördüncüsü ile karşınızdayız. Beşinci  konuğumuz benim de keyifle okuduğum, senaryo roman türünde yazılmış, alanında öncü “Virüs 2025” , “Kayıp Sayfa” ve “X-Planet” adlı kitapların yazarı Muhammed Mustafa ÇETİNKAYA. Sorularıma geçiyorum böylelikle Muhammed Mustafa ÇETİNKAYA’YI hep birlikte tanımış olacağız. Tekrar, merhabalar Muhammed Bey. Öncelikle davetimizi kırmayıp röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için teşekkürler. Lütfen okuyucularımız için kendinizi tanıtır mısınız?

Muhammed Mustafa ÇETİNKAYA: Merhabalar İnci Hanım, Öncelikle röportaj daveti sunduğunuz için, teşekkür ederim.  Ben 1995 yılında Batman’da doğdum.  İlköğretim ve ortaöğretimi Batman’da tamamladım. Şuan İstanbul’da Yaşamaktayım. Şimdilik bu kadar. (Gülümsüyor)

İnadına Kıvırcık:  Sıklıkla duyduğunuz bir sorudur belki ama okurlarımız için bir daha cevaplarsanız seviniriz. Yazmaya nasıl ve ne zaman başladınız?

Muhammed Mustafa ÇETİNKAYA: Yazmaya güzel ve anlamlı sözler yazarak başladım. Kısa kısa hikâyeler ve senaryo yazmaya meraklı olduğum için, kendimi bu konuda zamanla geliştirdiğimi düşünüyorum. İlk çıkardığım Kitabım ‘X Planet Nara – Kayıp Gezegen’, benim için dönüm noktası oldu. Aslında her şeyin başlangıcı olduğunu düşünüyorum.  Yazarlık ve kitap basım hakkında hiç bilgisi olmayan acemi biri olarak yazdım ve KDY yayıneviyle ilk tecrübemi alarak yazarlığa aday oldum. İlk kitabımı yazmaya 2019 yılının son aylarında başladım 2021 yılında tüm aksaklıklar ile Kitabımı Çıkarmayı başardım.

İnadına Kıvırcık:  Aksaklıklar bu işin olmazsa olmazı zaten. İleride anlatacağımız tatlı anılar biriktiriyoruz, diyebilirim. Peki… Kitap yazma fikri nasıl ortaya çıktı?

Muhammed Mustafa ÇETİNKAYA:  Daha öncesinde kısa hikâyeler ve sözler paylaştığım kişisel bir BLOG sayfam vardı. Takipçilerimden hikâyelerini kitaplaştır, diye yorumlar aldığım zaman, kitap basım aşamalarının ne olduğunu bilmediğim için yapamayacağım ve başaramayacağımı düşünüyordum. Bu düşünceye girmek istemedim. En sonunda inatla yazmaya karar verdim.

İnadına Kıvırcık: Yazdınız ve başardınız. Tebrik ederim.  Ziyaretçilerimize başlarken bahsettik ama bir de sizden dinlemek isteriz. Yayınladığınız kitapların isimlerini nelerdir? Kitaplarınızla henüz tanışmamış okuyucularımız için içeriğinden bahseder misiniz? Kitaplarınızda okurlarınızı neler bekliyor?

Muhammed Mustafa ÇETİNKAYA: Öncelikle kitaplarımı senaryo türünde kaleme almaktayım. Türkiye’de yaygın olmayan bir roman türünde kaleme alınmış bir kitaptır. Birinci Kitabım, ’X Planet Nara-Kayıp Gezegen’ Bilim Kurgu- Fantazya türünde yazılmış bir roman. Uzayda geçen bir hikâyeyi anlatmaktayım. Bu kitabımda az çok eleştiri aldığım oldu, nedeni ise acemi olduğum ilk kitabımdı.  İkinci kitabim ‘’Kayıp ise Mısır’da geçen ve eski Mısırlıların günümüz dünyasında ortaya çıkan, ‘Lanetli bir Sayfa’yı ele almaktayım. Bu kitabımın benim için diğer önemi ise 2018 yılında blog sayfamda yazdığım en uzun, hikâye metni olmasıdır ve özellikle bunu kitaba dönüştürmek istedim. Üçüncü kitabım olan ‘Virüs 2025’ de şuan devam eden ve gelecekte mutasyona uğramış bir virüsün varyantını konu olarak kaleme aldım. Son ve en çok üstünde durduğum dördüncü kitabım ‘Lalin Çiçeği’ Osmanlı zamanında Anadolu’nun bir köyünde geçen bir aşk hikâyesidir.  Bu kitabımın diğer kitaplardan farklı olmasının sebebi ise, ‘Olasılıklı bir Kitap’ olmasıdır ve hikâyenin çok dokunaklı olduğunu düşünüyorum.

İnadına Kıvırcık:  Ne kadar güzel. Yolu açık olsun. Belki biraz özel olacak ama yine de ziyaretçilerimiz adına sormak istediğim bir soru var.  Yazarken zorlandığınız anlar oldu mu?  Kendinizi nasıl motive ettiniz?

Muhammed Mustafa ÇETİNKAYA: Hayalperest bir düşünceye sahip olduğum için ilk kitabımda acemiliği yaşadım, diğer iki kitabımda fazla zorlanma yaşamadım.  ‘Bilim Kurgu’ , ‘Aksiyon’ ve ‘Macera’ üzerine yazdığım içindir, diye düşünüyorum. Son Kitabım ‘Lalin Çiçeği’nde biraz zorlanma oldu; nedeni ise duygusal bir kitap olduğu için.  Bu kitabı yazarken sıkça dinlediğim müzik türü olan enstrümantal müzikler ile motive oluyordum…

İnadına Kıvırcık: Müzik ve edebiyat ayrılmaz ikili. Aslı da tüm sanat dalları iç içe geçmiş durumda. Birbirini besliyor, birbirinden besleniyor. Ben de kitaplarımı kaleme alırken sosyal medyada fotoğraf sanatçılarının çektiği fotoğraflara bakmayı seviyorum. Gerçekten de yazma konusunda tutukluluğumu bu şekilde aştığımı düşünüyorum.   Yazılarınızı kaleme alırken ne tür okumalar yapıyorsunuz?  Yazılarınızı üretim esnasında özellikle okuduğunuz bir tür var mı?

Muhammed Mustafa ÇETİNKAYA:  Türk edebiyatında sayılı kişiler ve kitaplarını yazabilirim, özenle yazabilirim. Tür olarak polisiye ve aksiyon kitaplarını okumayı daha çok seviyorum. Nasip olursa bir gün polisiye türünde kitap çıkarmak da isterim. 

İnadına Kıvırcık: İnşallah… Şimdi zor bir soru geliyor Muhammed Bey. Kendinize örnek aldığınız, idol olarak gördüğünüz yazar ya da şair kim ve neden?

Muhammed Mustafa ÇETİNKAYA:   Örnek aldığım her hangi bir yazar yok maalesef.  Eğer idolüm budur, demek istediğim bir yazar olsaydı; eski yazarlardan seçerdim. Kitabını okuduğum onlarca yazar bulunsa da, bazı yazarların kendi dönemlerinde veya sıkıntılarıyla da olsa ne zorluklarla kitap hayallerini gerçekleştirmiş olduğunu hayal edebiliyorum.  Hepsini de saygı, sevgi, hürmet ve rahmet ile anıyorum. 

İnadına Kıvırcık:  Haklısınız hepimiz hayallerimizin peşinden koşuyoruz. Geçmişte de bugün de aynı durum. Ve… Gelecekte de değişmeyecektir.  Günümüz yazarlarından kalemini beğendiğiniz yazar ve şairler kimlerdir?

Muhammed Mustafa ÇETİNKAYA:  Günümüz yazarlarının ikiye ayrıldığını düşünüyorum. Ne tür kitap yazılırsa yazılsın hiç önemli değil. Bir anı olsun, diye kitap basanlar oluyor maalesef. Bazen okuduğum kitaplar da oluyor. Kendime yazar demek istemiyorum. (Gülümsüyor)  Öyle ince ayrıntılı yazanlara da saygım sonsuz.

İnadına Kıvırcık: Sanatın bir işlevi olmalı, diyebiliriz o halde. Peki… Yazarken ilham veya motivasyon kaynağınız nelerdir? Biraz bahseder misiniz?

Muhammed Mustafa ÇETİNKAYA:   Yazarken yazdığıma odaklanmak için sakin bir ortamda bulunup, kulağa hoş gelen fon müziği türü enstrümantal müzikleri dinlemeyi seviyorum.

İnadına Kıvırcık:  Yazmak sizin için ne ifade ediyor? Hayatınızın neresinde yer alıyor?

Muhammed Mustafa ÇETİNKAYA:  Yazmanın benim için yeni bir hedef, yeni bir yol olduğunu düşünüyorum. Daha önce söylediğim gibi, hayalperest bir yapıya sahibim, gelecekte nerede olacağımı bilmiyorum. Yazarlık konusunda öğreneceğim çok şey var.  Olduğunu biliyorum. Açıkçası mesleki olarak yaptığım ve baktığım bir iş olarak hiç bakmadım. Ancak bir gün kitaplarımın en çok okunacak kitaplar listesinde olmasını çok isterim.

İnadına Kıvırcık: Hepimizin belki de dileği budur. Kitaplarınızın yayınlanma sürecinizden bahseder misiniz? Yaşadığınız zorluklar nelerdi?  Bu süreçte size kimler destek oldu? 

Muhammed Mustafa ÇETİNKAYA:   Kitaplarımın yayınlanma serüvenini, kitap yazsam yeridir, Türkiye’de kitapların basımı ve aşamaları çok zor olduğunu çok iyi biliyoruz.  İlk kitabımı Türkiye’de yayınlatmak istediğim zamanda üç dört belki de daha fazla reddedilirdim. Bu yüzden ilk kitabımı İngilizce olarak yayınlatmaya karar verdim. İngilizce basımda Türkiye’de olduğu gibi fazla zorlanmadım. Ancak Türkçe de yazdığım için uzun araştırmalar yaptım ve en sonunda, işi bilen arkadaşlarla tanıştım ve onların sayesinde ilk kitabımı tüm zorluklarla çıkartmayı başardım.  Bana bu konuda desteklerini hiç esirgemeyen Buse Nur Kaya ve editörüm Meriç Kayalı ’ya teşekkürlerimi iletmek istiyorum.

İnadına Kıvırcık:  Yazmak isteyenlere önerileriniz nelerdir?

Muhammed Mustafa ÇETİNKAYA:   Yazmak işi gönül işidir, diyerek başlamak istemem; ancak şair olmak isteyenler onu gönül işi olarak yapmasını isterim. Ben kitaplarım senaryo türünde yazdığım için çevremde böyle bir tür kitap mı varmış, diye olumlu ve olumsuz tepki aldığım oldu. Yazarlık Türkiye’de gözle çok fazla büyütüldüğünü düşünüyorum.  Bu da güzel bir his veriyor insana.  Yazar olmak isteyenlere tek bir öneride bulunmak isterim.  Kitap basımı veya her hangi bir sıkıntıda pes etmemelerini istiyorum. Bu sıkıntıları her türlü aşacağınıza inanın ve mümkün oldukça kitaplarınızı İngilizce olarak da yayınlatınız. Hangi kitabınızla nerede öne çıkacağınızı bilemezsiniz.

İnadına Kıvırcık: Aslında haklısınız. Farklı alanlarda, farklı mecralarda kitaplarımızı değerlendirebiliriz. Güzel ve keyifli bir sohbetti. Muhammed Bey Sanat ve Edebiyat Meltemi sitemizin ziyaretçileri için verdiğiniz röportajınız için çok teşekkürler. Son olarak okuyucularımıza ne söylemek istersiniz?  

Muhammed Mustafa ÇETİNKAYA:   Ziyaretçilerinizden öncelikle kitaplarımı okumalarını isteyeceğim. Kitaplarımın senaryo türünde olduğu için, olumsuz dönüşler yapmaları da beni incitmiyor, tam tersine eksiklerimi bilmem beni daha çok düzeltmeye yönlendiriyor. Instagram sayfam da,  @muhammedcetinkaya2021.  Hesabımda kitaplarımın görsellerini ve kitap yorumlarınızı her zaman okumak için bekliyor olacağım. İnci Hanım Röportaj fırsatı sağladığınız için de çok teşekkür ederim.

İnadına Kıvırcık: Evet kıymetli ziyaretçilerimiz… Veda vakti geldi.  Sanatla, edebiyatla kalın, hoşça kalın….

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.