Bir kâbusla irkilirsin sabahın ilk ışıklarında. Hayat koşuşturması başlar işe yetişme Telaşıyla. Üç kuruşun hesabını yaparsın paranın değeri Olmadığı bu günlerde. Saatlerce çalışırsın, ne tatil, ne gezip tozma, Günler birbirinin kopyası gibi hep aynı elde var Koca bir sıfır kural tanımayan insanlar Güçlünün güçsüzü ezdiği düzen. Bir tarafın hep eksik...
SEN NE DESENDE HAKLIYDIN BE KADINIM EN KÖTÜ GÜNÜMDE BİLE BENİM LEYDİN HEPSEN VARDIN YANIMDA HER ZAMAN BENİM KADINIM BIKTIM USANDIM HİÇ DEMEDİN DÜŞTÜĞÜMDE SEN KALDIRDIN BENİ YERDEN BEN AĞLADIM SENDE AĞLADIN BENİMLE SEN BANA SEVGİYLE AŞKLA HEP SARILDIN KADINIM BIKTIM USANDIM HİÇ DEMEDİN HER İŞLERE KOŞTUN GİTTİN BENİM İÇİN...
#Teferrüc Dergisi 26. Sayıda “Oğuz Atay” başlıklı yazıma yer verilmesinden müşerref oldum. Sayıda yer alan yazarları kutluyorum. Emeği geçen edebiyat gönüllülerine çok müteşekkirim. ………………. ATAY; VAROLUŞ KRİZLERİNE YÖNELİK Aynı sözcükleri veya yakın anlamlı sözcükleri yoğun kullanan yazarlara dikkat edin! Ya sözcüklere yabancılığının ve sözcükler üzerindeki hüküm yoksunluğunun getirdiği döngüye sıkışmıştır...
————— Ali Rıza Navruz ^^^ Gönül anam ne olur beni kollarınla sar, Kalayım kucağında sınanan sabrım kadar… Sanki bağlamanın perdeleri birer birer açılıyor ve o perdelerden; bir sevdâ, bir sitem, bir ayrılık türküsünün bin iç ezikliği veren yanık nağmeleri dolduruyordu odanın içini: “Elif dedim, be dedim; Gız ben sana ne...
Gözümün önünden gitmiyor yüzün Ocağıma çöktü kâbusla hüzün Geçmiyor geceler uzun mu uzun Daha senden sonra yaşamak haram Hergün feryat ediyorum firaktan Bir kez olsun sesin gelsin uzaktan Ölüyorum sensiz seni meraktan Burnumda tütüyorsun buram buram Yalvardım yakardım bilmem kaç defa Sen yoksan sürer miyim ben sefa Her günüm işkence...