Yağmur son kez saçıma düştü,
Takvim yaprağının, akrep / yelkovanın,
Günlerin yada ayların/ yılların anlamı kalmadı.
Her gece / gün sabaha erişse parmak uçlarım sızlar…
Buz kesen elimde , tomurcuklar biterken,
Artık hiç bir şey kalmadı.
Anlıyorum vakit…
Elveda .
Ne sabaha / ne geceye vedam,
Vedam kendime .
Duymayacağın tüm kelimeleri ,
Yüreğimde ninniler söyleyip uyuttuğum ateşi ,
Sırtıma vurup vedalarımı alıp gidiyorum .
İnsan , kimi toprağa, kimi suya ulaşır .
Tüm vedalar acıdır.
Ben acı olanı seçiyorum ,
Tanrının yedi cehenneme koyduğu mahzenlere,
Ateşe yürürken,
Dönmüyorum, kendime gidiyorum.
Vedalar hüzündür ,
Hüznümü , son sürgünde…
Prangalanmış gönlümün dip kuyularında,
Gözlerime çekilen sonsuzluk mührünü,
Kendimi atıp cehennem ateşine ,
Sana oradan yedi kuleyi bırakıyorum.
Oradan izle …
SÜRGÜN/ ogün orpars