SİLUET (Müberra Bülbül Kitabı)

Öyle kolay değildir Yaralanmış yüreğe merhaba diyebilmek, Merhem olabilmek Onlara sözler kafi olmaz Hissedebilmeleri için Çaba mücadele etmek gerek…. Kolay değildir Yara almış yüreğe merhem olmak, Onlar çay misali demlenmeyi bilendir, Suskunlukları,sevmeleri sevişmeleri Destandır,efsanedir… Kısacası Azizim Her yüreğin harcı değildir Uzaklara dalıveren kadınlara dokunabilmek, Önce yüreğini kazanmalısın Çünkü onlar bedenleriyle...

Dostum, İnan ki hepsi doğru… Ve hepsini bilerek yaşadım. Ama… Ama hiç sanma ki, aldandım. Ben, Ben şu aşkın tuzağına zamanında, hep bilerek kandım. Her bir yara, bir madalyadır şu yüreğe aldığım… Çok fazla tecrübe yaşadım. Ne usandım, ne de birine takıldım. Kötü bir huy mu? Bilemem. Bitti mi, biter...

– Darüşşafaka Lisesi (1964) ve A.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu (1968). -1969 yılında Dışişleri Bakanlığı’nda göreve başladı…             – Merkezde ve yurt dışında çeşitli görevlerde bulundu. Bu bağlamda;             -Almanya (Mainz /1993-1997) ve İsviçre’de (Zürih/2000-2004)   Başkonsolos olarak görev yaptı.               –  Başbakanlık İnsan Hakları Üst Kurul Sekretarya Başkanlığını üstlendi...

B.F. Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Ben Kübra Sultan Bozkurt 20 yaşındayım, Gebze Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesinde okuyorum. İlk kitabım olan Kalbimin Sesi kitabının yazarıyım. Bununla birlikte de şiir, öykü, düzyazı gibi daha birçok türde de yazıyorum.  Yazı yazmayı, spor yapmayı ve müzik dinlemeyi seviyorum. B.F. Yazmaya nasıl başladığınızdan ve...

Biz tüm seslerini duyamasak da Hayatın da bir melodisi var kendince.  İçten içe duyulan, hissi yüreğe işleyen,  Siyah beyaz gibi net çoğu zaman…  Alacası yok… Hüznü de sevinci de ayrı ahenkte. Gölgesi de ışığı da yan yana, omuz omuza…  Hepsi bir ses veriyor ömür denen bu besteye…  Hayat da bir...

İkindi vaktiydi . bir yağmur bastırdıki ,sormayın gitsin .damlalar normal boyutunun çok üstünde ,yumru yumru, ortalık bir anda karardı gri bir renge büründü ..güneş , gri bulutların arkasına saklandı.önceliği yağmur bulutlarına vermiş gibi bir anda gözden kayboldu. insafa gelmiş kurdun , yere serilmiş tavşan leşine acımış gibi ,,ortalığı kavurduğum yetti...