Senin yerin kuzeyin hüzün kalbi
Güneşin arka yüzü vurur ötelerine
Karanlıklar çatlar kıskançlığından
Er yada geç köpürür kuzey yanın
Güney yanına atılan kulaçlardan
Seni anlatıyorum kendime şehri Sinop
Baharda geçecek
Köylerinde yeşillikler sararacak
Ve bir çocuk gözünde yaş akacak
Bahçede beli bükük ölmüş analar
Alın teri toprağa düşen yiğit babalar
Acıyı anlatıyorum kendime şehri Sinop
Dertlerini avuçla , kederlerini sen çocuk
Ana babanı mezardan al getir yüreğine
Gül topla mezardan öp alınlarından
Ok at bulutların gözlerine, delinsin
Gök yüzü ağlayıp yağmur damlasın
Hasreti anlatıyorum kendime şehri Sinop
Gönlüm kara kışında arıarken baharı
Kaderime yetimliğimi serpiştiriyorum
İçinde kardeş olan çatısı kiremitli, tahtadan
Duvarlarına anı fotoğrafları bezenmiş
Kayadan, deniz kumundan ev kuruyorum
Geçmişi anlatıyorum kendime şehri Sinop
Fotoğraf: Ziya Denizoğlu