Doğu’da askerdi, Batı’da er idi,
Gökteki yıldızlar o yiğitti izlerdi,
Uyku kaybeder görenler yıldızı.
Yıldızı kaydı, o yiğit şehit kaldı.
***
Sessizdi kalp alında vurulmuşun,
Sormamıştı parolayı kör kurşun
Parola tunç dağda kan renginde,
Küflü sefer tası kuru ekmeğinde.
***
Sefertası ana elinde, ayak çıplak,
Ayakkabısız ayaklar çıplaktı ayak,
Asmıştı boynuna oğlu şehidinin,
Boynundaki eski postalı askerin.
***
Anaya şehit anası demek kafiydi,
Acıyan kalp, iç çekişler de neydi?
O dert, ağıtla silinip gider miydi?
Kırılmış kalp, cam ufağı yerdeydi.
***
Kız kardeş ateş olur, kızgın dam,
Ana yüreğine batmıştı kırık cam,
Ateşe bastı yanmaz kararır ancak,
Ateş yakamaz idi ölen oğlu kadar.
***
Günler kararmış, ay karanlığında,
Güneşte çıksa görülecekler anca,
Kurşun gören alın, meltem rüzgar,
Ana kalbi, yanıp da pişecek kadar.
***
Ay geceyle karanlıkta ki yastan,
Güneş gecikmesi o da utançtan,
Gecikerek doğması zaten ondan,
Nasıl gösterir anaya şehitti oğlan.
***
Ana parçalar, göğsünde yaraları,
Arkasından mırıldanacak ağıtları,
Gören de ninni söylüyor sanacak,
Ana feryadı yeri göğü dolduracak.
***
Dertliydi yüreği kediler de yemez,
Yürek içinde çiçek açarım demez,
Açan karakılçık, acıtıyor dikeniyle,
Acılı ana; hasretti gülen her yüze.
***
Ki yürekten ağlarız biz şehidimize
Şehitti babayiğit herkesin gözünde,
Sakın ha aldatmak olmasın ikimize,
Ne şehit isteriz, ne ateşi kalbimizde…
İbrahim AYĞIRCI…