Betül FIRAT: Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
Yaşar AYDINLIK: Denizli Tavas doğumlu Yaşar Aydınlık, şiirlerinde Ayvazoğlu mahlası kullanıyor. İlk ve ortaokulu Kızılcabölük; liseyi Denizli Lisesi’nde okudu. Konya Selçuk Eğitim Ens. F.K.B. sınavlarını kazanarak yatılı okudum.1975 yılında mezun oldum; Erzincan ilinde öğretmen ve Okul Müdürü olarak göreve başladım. Mecburi hizmeti Bingöl de tamamlayıp; 1980 yılından itibaren Denizli de üç ayrı okulda 2005 yılına kadar çalıştım ve emekli oldum.
Tarla bağ bahçe işlerini üretime katkı için severek yapıyorum, Öğretmenlik yıllarında okul piyeslerini arkadaşlarımla sahneledik. 01.02.2022 tarihinden beri Yaz-Ar Bir şairleriyle tanıştım, serbest şiir ve çoğunlukla hece şiirleri yazmaya başladım.
Evli ve bir çocuk babasıyım; Denizli de yaşıyorum.
Betül FIRAT: Yazmaya nasıl başladığınızdan ve ne kadar zamandır yazdığınızdan bahseder misiniz biraz.
Yaşar AYDINLIK: Üretici hataları, doğa olayları, insan davranışları, olaylar ve üzerimdeki olumlu olumsuz etkileri şiir yazmama neden oldu. Her şiirimin bir hikayesi de var. Şiir kitabımın çıkmasına müteakip hikayelerimi de yazacağım. Öğretmenlik yıllarından beri günlük olaylarla ve bilimle ilgili şiir, nesir yazıları yazdım. Belge olarak elde tutmadım.
Betül FIRAT: Yayınladığın kitap sayısı ve konuları nelerdir?
Yaşar AYDINLIK: Yayınlanan henüz kitabım yok. Yakında şiir kitabım olacak.
Betül FIRAT: Yazarken karşılaştığınız zorluklar oldu mu? Yazmak ve yayınlamak; sizin için hangisi daha zordu?
Yaşar AYDINLIK: YAZ-AR BİR üstatlarımın yardımı, atölye çalışmaları ile hece şiiri yazmayı öğrendim. Yazmada zorluk çekmiyorum. Kitap basımında, yayınlanmasında ne ile karşılaşacağımı bilmiyorum. Şair olarak tanınmamda; şiirlerimi okuyup yorumlayan, besteleyen arkadaşlarım var.
Betül FIRAT: Şiirlerin de sizi besleyen kaynaklar nelerdir, ilham kaynağınız nelerdir; biraz bahseder misiniz?
Yaşar AYDINLIK: Yaşanan hayatın kendisi, duyu organlarımla algılarım, doğa olayları, cahillik, sağlık sorunları, geçim sıkıntıları; şiir yazmama besleyen kaynaklardır. Geleceğe umutla bakmam, Türk olmam, ecdadımla onur duymam, arkadaşlarım, dahası tüm varlıklar ve olaylar ilham kaynağımdır. Anı yaşamak ve yaşatmak, gazeteci gözüyle tarafsız aktarmak ilkelerimdir. Okuyanın, şiirde kendini bulması önemlidir.
Betül FIRAT: Kitap okur musunuz? Bulunduğumuz dönemde yayımlanan kitaplarla ilgili düşünceleriniz nelerdir?
Yaşar AYDINLIK: Başta Kur-ân-ı Kerim olmak üzere kitap okuyorum. İnsan okuduğu kitap sayısınca kültürlüdür. Okumak yeterli mi değil; nasıl okumak, doğrular yaşam biçimi olmalıdır. Doğruları yaşamayan, bilgi hamalıdır. Günümüz kitaplarına gelince değerli şair ve yazarlarımız ve eserleri var. Duygu ve dünya gerçeklerini yansıtmayan; iç dünyamızı karartan yapıtlar da var. Kitap inceleme kurullarının gözünden kaçıyor diye düşünüyorum. Editörlük yapanlar ruhsatlı kişiler olmalı ki; yapıtlar edebi ve toplum yararına olmalıdır.
Betül FIRAT: Şiir yazmanın sizin için ne ifade ettiğini öğrenebilir miyiz?
Yaşar AYDINLIK: Şiir yazmak yaşama rehber olmaktır. Mutlu bir toplum olmamız için; sevinç ve kederlerimizi yarınlara aktarmaktır, şarkı ve türkülerimize de kaynaklık etmesidir. Ezgilerimiz hece şiirleriyle yaşar. Özümüzden uzaklaştık, kültürde yabancı hayranlığı toplumu yozlaştırdı. Bir yıl bile yaşamayan sözde müzisyenler oluştu. Özümüzden koparıldık, sözde bilgili, sevgi ve saygı noksanı; kendini beğenmiş toplum olduk. Yunuslar, Karacaoğlan, Aşık Veysel, Pir Suttan Aptal şairlerimiz, ozanlarımız öksüz kaldı; yolumuza bekler oldular. Unutulmayanların ruhları şâd olsun.
Betül FIRAT: İyi yazmak için bir formül var mıdır size göre?
Yaşar AYDINLIK: Şiir yazarken çevre ile empati kurulmalıdır. Sanat, şiir yazmak toplum yararına yapılmalıdır. Şairin göz yaşları tohumu yeşerten su olmalıdır.
Şiir; Kıtalardan oluşuyorsa, (4+3+1+2) dize sıralamasıyla yazılmalıdır. 4. Dize ayak, 1,2,3 dizeler uyaktır. Uyaklar ayakla uyumlu olmalıdır. Her bir kıtanın ayakları da ölçü kafiye ve konu bütünlüğü içinde olmalıdır. Hece şiiri yazan arkadaşlarımın kafiye ve dizede durak hataları var. Daha geniş bilgi için;Sadık Dağdeviren üstadımın “Türk Edebiyatında Şiir” isimli kitabını kaynak olarak gösterebilirim.
Betül FIRAT: Şiir yazmak isteyenlere önerileriniz nelerdir?
Yaşar AYDINLIK: Hece şiirleri yazalım, ozanlarımıza kaynak güfte kazandıralım. Kalıcı ezgilerimiz dilden dile dolaşsın ve yaşasın. Milli benliğimize uymayan hiçbir şey kalıcı olmaz ve yaşamaz. Unutulmayanlardan olmak böylece mümkündür.
Betül FIRAT: Buradan okurlarımıza mesajınız nedir, ne söylemek istersiniz?
YAŞAR ADINLIK: Okurlarımıza önerim; okumaları ve okudukları ile ilgili ya da düşünceleriyle okuyup öğrenmeye teşvik etmeleridir. Okuyan cahilliğini görür, daha çok okur. Okuyan olgun, vakarlı, sevgi ve saygıda kusur etmeyen dengeli insandır. Kültürlüdür, kırıcı olmayan mutlu insandır. Daima güzelliklere bakan yaşatan; yazarak ve güzel konuşarak örnek olmalarıdır.
Eylülce hiç Eylülce Eylülce yineBir türkü var dilimdeYağmurlar doğurdu şafakDallar göğe apansız uzandıDuaya durdu gökkuşağıAğaçlar gövdesinden vurularakEylülce… EylülceYine eylülce türküler tutturdumKan kırmızı mazidenHasret kokan nâmelerBiri sana biri bana ömrümüzdenGökten inen üç elma var bir deEylülce…. Eylülce Yine eylül gibi alnımızda her kahırKalem dile gelmez suskun her satırUfalanıyor kırıntılar bir serçenin...
KÜSTÜN MÜ NAZLI CAN Fakioğlu Abidin Küstün mü Nazlı can gülmüyor yüzüm Ne dedim de gayri geçmiyor sözüm, Akıtır yaşları kanlıdır gözüm Ne dedim de Nazlım gülmez sin bana? Özüm özünde dir yolum Yolunda Kurban olsun bu can senin uğrunda, Kaldır kollarını dola boynumda Küstün mü Nazlı can dönmez...
Girdim içeriye baktım, kimsecikler yok. Köşede iki kişilik küçücük bir masa; hemen pencere kenarında. Üzerinde meyvelerin resimleri olan renkli muşambadan örtü. Oturdum, bildiğiniz klasik tarzda ahşap bir sandalyeye. Yorulmuştum, açtım, biraz da kırık. Derin bir, of… çektim fasıl misali, gitsin değsin diye yaban gülüne! Değdi mi, değmedi mi orası meçhul....
Yıllar oldu tanıyalı seni hiç kimseyi bilmeden tanıma dan ki öylede kaldı zaten .Kaldığı yerde bitti hayatım !..Tanıdığım sadece hayalindi uzaktan uzağa gölge misali.Hiç yakınlaşamadan uzaklaştı ellerin gözlerin , gözümden . Vedalaşmadık hiç vedalaşan vedalarla ..Mahzun gülüşler vardı gözlerimizde bir o kadarda korku içimi titreten mutluluk kapı ardından cam kenarından...
Nerde hatıralar ? NERDE ANILAR Sendemi gizlidir, gönül defterim? Bütün anekdotlarım, bütün yazılar Sendemi gizlidir, gönül defterim? İnsan okunabilse, sanki bir kitap Gönül yorulupta, düşmüş se bitap Şahitse aşkına, bir gece mehtap Sendemi gizlidir, gönül defterim? Bunca hatıram var, maziden kalan Düzgün yaşamaksa, eğer ASLOLAN MAZİLERE DALIP GİTTİĞİM ZAMAN Sendemi...
Mor salkımlı bahçe gidişinle yok oldu Her dalında bir hatıra taşıyan o renkli düşler Şimdi karanlığımın içinde kayboldu Kokunla dolan rüzgârmış Artık yalnızca sessizliği getiriyor bana O bahçe bir zamanlar cennetim olmuştu Ama şimdi kurumuş dalların gölgesinde Kendimi kaybediyorum Mor salkımlar Seninle konuşan birer yankıydı Ama sen gittin Ve...