Hayatın gelgitler’i gibidir kimine, vaktin uzun, olduğundan şikayet eder kimi zaman’ın su, gibi attığından..
Bir gün hastanede bir hastan”ın yanına uğradım zaman nasıl su, gibi akıyor dedi evet öyle teyze, dedim ..
Birde şu geceler olmasa dedi ama teyze gece zaten uyuyoruz, çabuk geçiyor, yok evladım gece yanımda kimse yok bazan yanlız’ım her yerim ağrıyor yandan yana dönemiyorum dedi üzüldüm tabi..
Bir baktım ki annemin ilaç saati, gelmiş zamanı durduramıyor’sun..
Baktım annem uyumuş, uyandırmaya kıyamadım, koştum hemşireye sordum ilacını içiremedim, dedim, Uyandırma ben serumuna iğnesini yaparım dedi..
Dünya benim olmuştu mutluydum..
Sabah uyandım annem gece sen nere, gittin ben ilacımı içmedim dedi o’an hemşire, oradaydı ben sana ilacını serumla verdim dedi teyze..
Ben zamanla hiç yarışma’dım zaman hep su, gibi aktı, hayat böyledir..
Değirmen gibi öğüttür, yinede her geçen saat ömrümüz’den olduğunu farkedemeyiz..
Ne kendime yetişe bildim ne zamana..
Saatin Akrep’le Yelkovan’ı gibiyim hep onlar, birbiriyle yarışırken, ben herikisiyle yarıştım..
Hiç birine yetişemedim Kaybedeceğimi bile bile..
Bir baktım ki yaşım olmuş, bilmem kaç, bugün varım yarın yokum ama saat hep aynı devam,
edecek benden sonrada..
Necla Karatekin
17 03 2024