Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Az Bulutlu
9°C
Pazar Az Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C

MART KARI YAĞDI…

MART KARI YAĞDI…
9 Eylül 2024 11:33
34
A+
A-

Unutma diyordu, gün görmüş Koca ninem. Mart ayının biri ila Aprıl ayının beşi arası (tabiatın) toprağın yep yeni bir güne uyanışıdır. Çalışmaya müsait bulduğun her an için, ahırında hazır tut atını, öküzünü. Fırasıtını yakaladın mı derhal işine koyul. İhmale gelmez toprağın tavı. Oyalanır, “aman…boş ver ne zaman olursa yaparım” der ve ihmal edersen; saban (köten) işlemez, gücün kafi gelmez nadas (herk) etmeye. Sofrandaki ekmeğin azalırken, çocuklarının geleceği de

tehlikeye düşer. Onların geleceğini karartmaya hakkının olmadığını da sanırım biliyorsun.

Mart ayının birinci günü (eskiler, bu takvime “baba hesabı” derler) Mart’ın on üçüncü gününe denk düşer.

Aprıl beşi ise, Nisan ayının on sekiz inci günü dür.

Bir de,”Mart dokuzu”vardır ki, miladi takvime göre Mart’ın yirmi ikinci günüdür (gece ve gündüz eşitliği) İnsanlar tepede yükselen güneşli günlerin güzelliğine aldanıp bahar ayının tazeliğini, canlılığını ve coşkusunu bekler iken; karakış kabusunun tipili, boranlı kar fırtınası ile karşılaştıklarında bu duruma pek de şaşırmazlar, sürpriz de sayılmaz.

Halk arasında yaygın olarak dillendirilen şu tekerlemeden de; bu tarihi saptamanın ne derece doğru ve yeride olduğu anlaşılmaktadır.

“Mart kapıdan baktırır; kazma, kürek yaktırır.”

… İyi söylüyorsun da benim güzel ninem, zaman o zaman değil ki.

Nasıl anlatayım durumu şimdi ben? Tarlalarımızda ekili yulaf, arpa, çavdar, fiğ, yoncalarımız vardı.

At, öküz ve bilumum hayvanlara yedireceklerimiz kendi yetiştirmiş olduğumuz ürünler idi. Şimdi öyle mi durum? İhtiyacımız olan ne varsa hepsinin tedariki dışarıdan. Geçenlerde şehre, ustaya götürdüm traktörümü bakım için.

Şöyle bir baktı genel duruma.

Hava filtresi,

Yağ filtresi,

Vantilatör kayışı,

Radyatör bakımı

Motor yağı,

Şanzüman yağı

Göstergelerin de çalışmıyor. Bakımdan sonra gözden geçiririz.

-Motor ile şanzümanı da indiremez misiniz ustam?

Benimle alay mı ediyorsunuz ağa?

– Estağfurullah ne haddime ustam. Benimkisi boş boğazlık işte. Latife idi sözlerim. Bilmez misiniz köylü milletini ” hem kel, hem fodul.”

E, bir an önce al getir söylediklerimi.

-Sıkıyorsa Latife deme de, gör. Günlerce beklesin tamirhane de traktörün.

– Alıp getireyim de nasıl? Cepte kuruş yok. Acente kartla satış yapar mı, yapmaz mı; onu da bilmiyorum.

De ki, aldın yaptırdın traktörü.

Bir depo mazot en azından üç…lira.

Bir varil mazot alayım acil olan işler için desem, yetmiş, seksen…lira.

Ata tohumu kullanamam yasak.

İthal tohum, anasının örekesi!

Gübresi var azot, fosfat, üre…vs.

Aşısı, ilacı

Yetiştirdim hadi… biçer döveri!

A… ninem söyle şimdi bana!

Ben bu tohumu toprağa saçarsam mı kârlıyım, saçmazsam mı?

Bir akıl ver bana, sakın işten kaytardığımı flan da düşünme.

Ha, unutmadan ilave etmiş olayım, bir de;

“Mart karı yağdı mı şimdi…….!” Diye bir deyim vardır ki literatürümüzde.

Yaşanası olumsuzlukları acı bir dille ifade eden vurgulu bir tespittir.

Ne acıdır ki, ülke olarak yaşamış olduğumuz travmayı özetler niteliğinde dir.

Ya, işte böyle, benim kıymetli ninem. Ülkemdeki durumun özeti şimdilik maalesef bundan ibarettir.

Necati Açıkgöz

Yorumlar

  1. Alp Arslan dedi ki:

    Güzel bir hikaye okudum.Kalemine yüreğine sağlık değerli abim. Var olasın.